Previous Page  44 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 44 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Semih Batur KAYA

43

dır. Böylece toplumsal düzlemde evrensel anlamda gelişen bilgi akışı

ve devinim siyasi partiler aracılığı ile bulundukları devlet sistemine

taşınmakta ve bu sayede devlet sosyolojik dönüşüm ile birlikte güncel-

liğini koruyabilmektedir. Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi’nin çeşitli

ideolojik ve resmi doktrinlerin bekçiliğini veya çeşitli seçkinci elitlerin

çıkarlarını önsel olarak korumayı bırakması gerekmekte ve çağdaş-ço-

ğulcu demokratik toplumlarda olduğu gibi bireyin hak ve özgürlükle-

ri doğrultusunda tavır geliştirmesi gerekmektedir.

82

Sonuç

Görüldüğü gibi ilk olarak 1961 Anayasası ile birlikte anayasal

anlamda bir düzenlemeye kavuşturulan siyasi partilerin, siyasal ve

sosyal hayattaki işlevine bakıldığında büyük bir öneme sahip olduğu

söylenebilir. 1982 Anayasası ile de anayasal düzenlemeye konu olan

siyasi partiler, 68.maddede belirtildiği gibi demokratik siyasal hayatta

vazgeçilemeyecek derecede öneme sahiptir. Gerçekten de siyasi parti-

ler aracılığı ile bireyler ortak düşünce ve görüşler etrafına örgütlü bir

şekilde toplanma imkânına sahip olabilmektedirler. Böylece bireylerin

anlam dünyalarını oluşturan değer, düşünce ve duyguların özgürlük-

çü ve demokratik bir ortamda, siyasi kanalların açılmasıyla iktidar

pratiğine dökülebilmeleri sağlanabilmektedir.

Bu şekilde örgütlenen bireyler hak ve özgürlüklerin ihlallerine

karşı etkili bir mücadele de sergileyebilmektedirler. Bu doğrultuda si-

yasi partiler üzerinden geliştirilen denetleme ve denge mekanizması

aynı zamanda siyasal sistem içerisinde olan veya olması muhtemel

iktidar birikimi ve tortulaşmasını da önleyebilmektedir. Böylece ikti-

dardan gelebilecek otoriter ve totaliter basınca hukuk ve demokrasi

içerisinde direnç geliştirme imkânı doğmaktadır.

O halde siyasi partilere ilişkin yasaklar geniş yorumlanarak siyasi

hayatın daralmasının önüne geçilmesi gerektiği söylenebilir. Çünkü

toplumsal zeminde gelişen çoğulculuk ve çeşitlilik siyasi partilerin

82

Özellikle 2010 Referandumu ile birlikte Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru

yolunun açılması insan hak ve özgürlükleri doğrultusunda olumlu anlamda pa-

radigmal dönüşümü gerektirdiği ve bu yöndeki umutları arttırdığı söylenebilir.