Previous Page  224 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 224 / 417 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (125)

Nesibe KURT KONCA / Ceren DAMAR

223

melerinin iki aylık süre içinde karar vermesi gerekir. Aksi halde; ma-

kul sürede yargılanma hakkının ihlâli ve bireysel başvuru neticesinde

devletin tazminat ödemeye mahkûm edilmesi gibi olumsuz sonuçlar

ortaya çıkabilir.

Son olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 357’nci madde-

sinde istinaf yargılamasında yapılamayacak işlerden bahsedilmiştir.

Maddeye göre bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerine karşı dava

açmak, davaya müdahale talebinde bulunmak, davanın ıslahı, davala-

rın birleştirilmesi, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve

savunmaların ileri sürülmesi, yeni delillere dayanmak; bölge adliye

mahkemesi için yetki sözleşmesi yapılması istinaf yargılaması sıra-

sında yapılamayacak işlemler olarak sayılmıştır. Bu işlemlerin istinaf

aşamasında yapılmasının istinaf yargılamasına amacı itibariyle bir

katkısı olmayacaktır.

92

9. İSTİNAF YARGILAMASI SONUNDA VERİLEBİLECEK

KARARLAR

Bölge adliye mahkemesi duruşmalı olarak veya duruşmasız ola-

rak yaptığı inceleme sonucu bir karar verecektir. İnceleme, üye hâkim

tarafından yapılmış olsa dahi, karar, heyetçe Verilen karar metnine

ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddeyi düzenle-

miştir. Bu maddeye göre; kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk

dairesi başkan, üyeler ve zabıt kâtibinin ad, soyadları, sicil numaraları;

tarafların kimlikleri ve TC kimlik numaraları, varsa kanuni temsilcile-

rinin adı, soyadı ve adresi; tarafların iddia ve savunmaları; ilk derece

mahkemesinin kararı; ileri sürülen istinaf sebepleri; delillerin tartış-

ması; hüküm sonucu ve varsa kanun yolu ve süresi; kararın verildiği

tarih, başkan ve üyeler ile zabıt kâtibinin imzaları; gerekçeli kararın

yazıldığı tarih karar metninde yer almalıdır.

Bölge adliye mahkemesinin yaptığı inceleme sonunda üç fark-

lı ihtimal gündeme gelmektedir. İhtimallerden birincisi; ilk derece

mahkemesinin kararının usulen ve esasen doğru olduğu durumlarda,

istinaf talebinin reddidir. Bu durum, ilk derece mahkemesi tarafın-

dan usulüne uygun yargılama yapıldığı, maddî hukukun doğru ve

92

Yılmaz, s. 69-70; Akkaya, s. 293.