

Osmanlı Devleti’nde Marka Hukukunun Gelişimi
380
bir markanın benzerinin tescil edilmemesi için daha önceleri yapılan
kayıt kontrol yönteminden, bazı markaların gerçek sahipleri aleyhine
sonuçlar oluşması sebebiyle vaz geçildiği yönünde cevap verilmiştir.
Şûra-yı Devlet, markaların taklit ve benzerliklerinin ancak bilirkişi
tarafından tespit edilebileceğini, bilirkişi tayinin de mahkemelere ait
olması hasebiyle, bir markanın taklit mi yoksa kısmi benzerlikler mi
taşıdığını kararının ancak mahkemeler tarafından verilebilmesi yö-
nünde kararını vererek bu kararını tavsiye niteliğinde Ticaret ve Nafia
Nezareti’ne bildirmiştir.
57
Buna karşın 1902 yılında sigara kâğıdı üreti-
cisi Yorgi isimli bir kişi, üzerinde gemi çapası figürü olan markasının
Avram adlı bir üretici tarafından taklit edildiği gerekçesiyle dava aç-
mıştır. Yapılan incelemede Yorgi’nin daha önce tescil ettirdiği marka-
sının aynısının daha sonraki bir tarihte Avram adına da tescil edildiği
ortaya çıkmıştır. Nezaret bu davada da kendi sorumluluğunu redde-
derek, mahkemenin iki marka sahibi arasında halledilmesini uygun
görmüştür. Bununla birlikte Ticaret ve Nafia Nezareti, aynı markala-
rın ve taklit olduğu sabit olan bir markanın tescilinin de ticari hayata
zarar verdiğini kabul etmiştir.
58
1904 yılına ait bir örnekte ise markasının, mukallid bir üretici ta-
rafından tescil ettirildiğinden dolayı 4.500 lira zarara uğradığını ileri
süren bir girişimci, markasını taklit eden kişi aleyhine açtığı davayı
kazanmıştır. Buna karşın markasını taklit eden şahsın, kendi zararını
karşılayabilecek mal varlığına sahip olmamasından dolayı, Ticaret ve
Nafia Nezareti’ne kendi markasının bir başkası adına tescil edildiği
için tazminat davası açmıştır.
59
Yabancıların Durumu ve İtirazlar
Nizamnamenin uygulama safhasında görülen sorunlardan biri
de yabancıların hukuki durumu olmuştur. Yabancı ülke vatandaşı
kapitülasyonların sağladığı hukuki himaye ile davalarını konsolos-
luk mahkemelerinde görebiliyorlardı. Bu mahkemelerde davaya ta-
raf olanların tabiiyetleri farklı ise Roma hukukunda yer alan “actor
sequitur forum rei” kuralı gereği, davalı tarafın konsolosluğu davaya
57
BOA, BEO, Dosya No: 1377, Gömlek No: 103226, 20.Ca.1317.
58
BOA, BEO, Dosya No: 1819, Gömlek No: 136376, 21.Z.1319.
59
BOA, BEO, Dosya No: 2306, Gömlek No: 172905, 18.M.1322.