

TBB Dergisi 2016 (126)
Tolga AKAY
383
Bu kararlara rağmen yabancıların marka davalarında Osmanlı
mahkemelerini tanımama davranışı devam etmiştir. 5 Mart 1901 tari-
hinde Beyoğlu 1. Ceza Mahkemesinde görülen taklit davasında Fransız
vatandaşı tacirin mahkemeye verdiği bir İngiliz’in davasında, tercü-
man bulundurması gereken İngiliz konsolosluğu, mahkemeyi tanıma-
dığını bildirerek tercüman göndermemiş; dava da bu yüzden görüle-
memiştir.
69
1911 yılında yine bir İngiliz ve bir Osmanlı vatandaşı iki
girişimci tarafından işletilen kibrit fabrikasının markasıyla ilgili Os-
manlı mahkemesinde görülen davaya, İngilizler, şirketin tabiiyetinin
İngiltere olduğunu ve dolayısıyla Osmanlı mahkemelerinin yetkisizli-
ğini öne sürerek itiraz etmişlerdir. İngilizlerin itirazı ile ilgili herhangi
bir sonuç alınmadan dava Osmanlı mahkemesinde görüşülerek kara-
ra bağlanmıştır. Adliye Nezareti de İngiliz konsolosluğuna şikâyete
neden olacak sebebin ortadan kalktığına dair bir yazı göndermiştir.
70
Bu bakımdan Avrupalıların itirazlarına rağmen kanuni uygulamanın
nizamname doğrultusunda devam ettiği sonucuna varılabilir.
Bununla birlikte nadirde olsa yabancıların isteği doğrultusunda
karar verildiği görülmüştür. 1911’de Sayda’da Amerikan Misyoner
Okulu Müdürü Ford aleyhine açılan marka taklit davası Osmanlı Ceza
Mahkemesinde görülmeye başlanmışsa da Beyrut Amerikan Konso-
losluğunun itirazı ile durdurulmuştur. Gerekçe olarak da Osmanlı
Devleti ile ABD arasında imzalanan 1830 tarihli antlaşması gösteril-
miştir. Antlaşmanın dördüncü maddesine göre, Amerikan vatandaşla-
rı ile Osmanlı Devleti vatandaşları arasında ortaya çıkan davalara –en
azından belirli bir miktara kadar- Osmanlı adli makamları tarafından
bakılamayacaktı.
71
Böylelikle mahkeme Osmanlı makamlarından alı-
narak konsolosluk mahkemesinde görülmeye başlamıştır.
69
BOA, HR. HMŞ. İŞO, Dosya No: 94, Gömlek No: 22, 01. Ma.1330.
70
BOA, HR. HMŞ. İŞO, Dosya No: 94, Gömlek No: 22, 01.Ma.1330.
71
Dördüncü madde: “Devlet-i Aliyye tebaa ve reayasıyla Amerika devleti tebaa-
sı beyninde niza’ ve dava vuku’unda tercümanı hazır olmadığı halde istima’ ve
fasl olunmayub beşyüz guruşdan ziyadeye resie olan davaları Asitane’ye havale
ile hak ve adl üzere rü’yet oluna ve Amerika tebaası kendi halinde ticaretleriyle
meşgul olub bir güna töhmet ve kabahatleri olmadıkça bila-muceb dahl ve ta-
arruz olunmayub töhmetleri vuku’unda dahi hükkam ve zabitan taraflarından
haps olunmayarak sair müste’min haklarında muamele olunduğu vechle elçi ve
konsolosları ma’rifetiyle iktiza-yı tedibleri icra oluna.” “Amerika - Devlet-i Aliy-
ye Münasebetleri”, Mecmua-i Muâhedat, Hakikat Matbaası, İstanbul 1294, İkinci
Cilt, Cüz: 1, s. 4.