115 / 545
114
Askerî Ceza Hukukunda Yoklama Kaçağı, Bakaya, Saklı Suçu (ASCK m.63)
si başkanlıklarına gelmeyenler, yabancı ülkelerde bulundukları yerin
elçilik veya konsolosluklarına müracaat etmeyenler ile sınıflandırılan
yedek subay adaylarından askerlik şubesi başkanlıklarına gelip sevk
tarihlerinde sevk evrakını almayanlar yahut sevk evrakını alıp ken-
dilerine verilen yol süresi sonunda sınıf okulu veya eğitim merkezine
katılmayanlardan birinci fıkrada belirtilen mazeretleri bulunmadığı
anlaşılanlar bakaya olarak kabul edilirler’.
Kanun koyucu 1111 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan m.47/1’nci
fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) bentlerindeki nedenlerin, açık olarak bir
mazeret nedeni olduğundan bahsetmektedir. Ancak m.47/1 (a) bendi,
kanaatimizce bir mazeret nedeni olmanın ötesinde fail açısından yasal
bir imkansızlık nedeni olarak kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklanan 1111 sayılı Kanun’un m.47/1’de askerlik yü-
kümlülüğünü er statüsünde yerine getirecek kişilerin mazeretlerinden
bahsedilirken, 47/2’nci fıkrasında ise 1’nci fıkradaki mazeret nedenleri
bulunmayan yedek subay aday adayların
ın suç konusu eyleminden
bahsedilmektedir. Kanaatimizce, bu mazeret nedenleri celp bakayası
eyleminin (AsCK m.63/1-b) suç failleri bakımından ileri sürülebilecek-
leri türden mazeretlerdir.
1111 sayılı Kanun’un 22.5.2012 tarih ve 6318 sayılı Kanun’la deği-
şik 90’ncı maddesinde,
‘
Talim ve manevra için çağrıldıkları halde 47 nci
maddeye göre özürsüz gelmedikleri anlaşılan yedek erbaş ve erler hakkında
89uncu madde hükmü uygulanır ve emsalleri kadar hizmete tabi tutulurlar…’.
hükmüne göre, 1111 sayılı Kanun’un yukarıda açıklanan 47’nci madde
hükmünde yer alan mazeret nedenleri aynı zamanda AsCK m.63/1 (c)
bendinde ihtiyat erbaş/er bakayası eyleminin suç failleri bakımından
da şartları varsa kanaatimizce geçerli olacaktır.
b. 1111 sayılı Kanun’un 35 ve 36’nc
ı
Maddeleri
Askerlik yoklaması yapılıp askerliğine karar aldıranların, 1111 sa-
yılı Kanun’un ‘
Ertesi seneye bırakma’
başlıklı 35’nci maddesinde yazılı
erteleme nedenlerinden dolayı, sevklerinin geri bırakılmasına müsaa-
de edilmekte ve bu kişiler sevk tehirli (sevkleri ertelenen) yükümlüler
olarak tanımlanmaktadır.
94
94
Çelik, s.7.