

111
TBB Dergisi 2017 (128)
Gökhan Yaşar DURAN
6. Kabul Edilebilir Özür (Mazeret)
Şartı
a. Genel Olarak
AsCK m.63/1’de
‘kabul edilecek bir özrü olmadan’
cümlesinin bu suç
için taşıdığı anlam açıklanmalıdır. Öncelikle ne madde hükmünde
ne de AsCK’nın genel hükümlerinde bu kavrama ilişkin herhangi bir
açıklama bulunmamaktadır. Yine ceza hukuku doktrininde de ‘
kabul
edilebilir mazeret’
kavramının hukuksal niteliği tartışılmalıdır.
89
Ancak
S.14, Y.2002, s.62-64); ‘Celp için çağrı pusulasının, MSB’nın Celp ve Sevk Em-
rinden sonra çıkarılması ve tebliğ edilmesi gerektiği, bu tarihten önce yapılmış
çağrılar(
ın
) geçerli olmadığı’
(As.Yar.DK., 09.03.2000, 2000/52-62 E-K., As.Yar.
Der., S.14, Y.2002, s.67-68); ‘Sanığın 1.12.1987 ile 8.8.1988 tarihleri arasında bakaya
kaldığı mahal mahkemesince kabul edilerek mahkûmiyeti cihetine gidilmişse de,
bu tarihlerde Türkiye’de olmayıp Amerika’da lisans üstü öğrenim yapmakta ol-
duğu dolayısıyla TRT aracılığı ile yapılan askere celp duyurusundan haberdar ol-
mayacağı gözetilmeden müsnet suçtan beraatına karar verilmesi gerekirken yazılı
şekilde mahkumiyeti cihetine gidilmesinde isabet görülme(diği)’ (Askerî Yargıtay
2.D. 6.12.1989, E.727, K.714, Ergül, s.70); ‘Muhtemel sevk tarihinin de belirtildiği
askerlik durum belgesi kendisine imza karşılığı tebliğ edildikten sonra adresini
askerlik şubesine bildirmeden yurt dışına çıkan Yd.Sb.aday adayı sanığın, sev-
ke tabi olduğu celbe ait TRT duyurularının yayınlandığı tarihlerde yurt dışında
olması(nın), tebligatı geçersiz kılma(yacağı)’
(As.Yar.DK., 07.03.2002, 2002/19-20
E-K., As.Yar.Der., S.15, Y.2003, s.199-202);
‘
Sanık adına çıkarılan son yoklama çağrı
pusulasının, sanığın anneannesinin amcasının kızının oğlu olan kişiye tebliğ edil-
mesi, yasal bir tebligat niteliğinde (olmadığı)’ ( As.Yar.4D., 28.05.2002, 2002/596-
591 EK (As.Yar.Der., S.15, Y.2003, s.211-212);‘Tezini vermemesi nedeniyle okulla
ilişiğinin kesildiğini bilen, iki yıllık yüksek lisans süresi bir yıl da uzatılan sanığa,
okulla ilişiğinin kesildiğinin ve sevk tehirinin iptal edildiğinin tebliğine gerek yok-
tur’
(As.Yar.DK., 28.11.2002, 2002/90-92 E-K., As.Yar.Der., S.15, Y.2003, s.209-210).
89
Doktrinde yapılan bir açıklama da mazeret nedenlerinin varlığı halinde sadece fa-
ilin iradesinin etkilenmediği, eylemin haksızlığının da azaldığı, buna bağlı olarak
da mazeret nedenlerinin kusurluluğu kaldıran hallerden ayrı bir kavram oluş-
turduğu açıklanmıştır. TCK’da mazeret kavramına yalnızca 27/2’nci fıkrasında
“meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya
telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” düzenlemesinde “mazur görülebile-
cek” ifadesi kullanılarak yer verilmiştir. Bunun dışında TCK’da doğrudan ma-
zeret sebebi ifadesi yer almamaktadır. Doktrinde Dülger tarafından bu konuda
yapılan bir açıklama şöyledir: Mazeret nedenleri kusurluluğu etkileyen hallerden
farklıdır. Örneğin, akıl hastalığı, yaş küçüklüğü gibi kusurluluğu etkileyen hal-
lerde kişi hakkında güvenlik tedbiri uygulanabilirken, bir mazeret nedeni olan
zorunluluk halinde güvenlik tedbiri uygulanamaz. Dolayısıyla mazeret neden-
lerinin varlığı halinde kişi hakkında tedbir uygulanması da söz konusu değildir.
Mazeret nedenleri Türk ceza hukuku öğretisinde henüz genel kabul görmemiş
olsa da mazeret nedenlerini açıkça kabul eden yazarlar olduğu gibi, bunu zımnen
kabul/ifade eden yazarlar da bulunmaktadır (Dülger Murat Volkan, ‘Hukuka
Uygunluk Nedenleri İle Mazeret Nedenleri Arasındaki ayrımın Tarihçesi, Niteliği
ve Gerekliliği Üzerine Karşılaştırmalı Bir Deneme’, Ceza Hukuku Dergisi (CHD),
Yıl.9, Sayı.24, Nisan 2014, s.129, 130, 131).