Previous Page  33 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 33 / 545 Next Page
Page Background

32

Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Özgürlüğü Bakımından Devletlerin Pozitif Yükümlülüğü

hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din,

vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı

suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı

ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz

” denilmek suretiyle geçici

olması öngörülen yönetim biçiminde bu fıkrada sayılan hak ve ilkeler-

den oluşan çekirdek alana dokunma yasağı getirilmektedir. Bu madde

ışığında Türk Anayasal sisteminde olağanüstü hallerde özgürlüklerin

kısıtlanmasının sınırı olarak üç ilkenin çıkarımını yapmak gerekecek-

tir: (a) temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulması veya

Anayasal güvencelere aykırı tedbirler alınabilmesi milletlerarası hu-

kuktan doğan yükümlülüklerin ihlal edilmemesi; (b) ölçülülük ilkesi

ve (c) çekirdek alana dokunma yasağı.

İlk ilke olan milletlerarası hukuktan kaynaklanan yükümlülükle-

rin kapsamına öncelikle uluslararası hukukun genel prensipleri son-

ra da Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler girmektedir.

63

Bu sözleşmelerin başında ise AİHS yer almaktadır. AİHS olağanüstü

hâllerde hak ve özgürlükler rejiminden sapma olanağı tanıdığı 15.

maddesinde “

(…) durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan do-

ğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla, bu sözleşmede öngörülen

yükümlülüklere aykırı tedbir alabilir

” demek suretiyle taraf devletlerin

sapma haklarını kullanabilecekleri hukuki çerçeveyi çizmiştir. Bu bağ-

lamda, AİHS 15. maddesinde “ölçülülük ilkesi” ve “uluslararası hukuk-

tan doğan yükümlülüklere uygun hareket etme zorunluluğunu[n]”

Anayasa 15. maddeye benzer biçimde ortaya konulduğunun altını çiz-

mek gerek.

Ölçülülük ilkesi olağanüstü hâllerde temel hak ve özgürlüklerin

ancak “durumun gerektirdiği ölçüde” sınırlandırılmasını öngörürken

sınırlandırmada başvurulan aracın sınırlama amacını gerçekleştirme-

ye elverişli olması, bu aracın sınırlama amacı açısından gerekli olma-

sı ve araçla amacın arasında ölçüsüz bir oran bulunmamasını ifade

etmektedir.

64

Gözler, Türkiye açısından amacın Anayasa 120. madde

65

63

Çağlar Bakır, Anayasa Bilimi, BFS Yayınları, İstanbul, 1989, s.163.

64

Ergun Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara, 1986, s.86.

65

Madde 120: “Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hür-

riyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddî belirti-

lerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddî şekilde

bozulması hallerinde, (…).”