

30
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Özgürlüğü Bakımından Devletlerin Pozitif Yükümlülüğü
lerinin uygulanması toplanma hakkının etkin kullanılması imkânını sağlamak
için var olduğunu
” belirterek “
derhal tepki verilmesinin haklı olduğu özel
durumlarda ve protesto barışçıl yöntemlerle yapıldığında, bu tür bir eylemin,
sadece bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesiyle dağıtılması
barışçıl toplantı hakkına ölçüsüz bir sınırlama olarak”
değerlendirmiştir.
59
Türkiye’de kolluk güçleri ile ilk derece yargı mercilerinin katı ve
pozitivist yaklaşımlarının aksine hem Yargıtay’ın hem de Anayasa
Mahkemesi’nin yaklaşımlarının bu makalenin konusunu oluşturan
devletlerin pozitif yükümlülükleri açısından daha yerinde bir uygula-
ma benimsediklerini söylemek yanlış olmayacaktır. Devletlerin pozitif
yükümlülükleri kapsamında sözleşmesel hakları koruma ile sözleşme-
sel hakların etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayıp sağlayamadığı,
başka bir deyişle, gerçekleştirme yükümlülükleri yer almaktadır. Bu
bağlamda hem Yargıtay hem de Anayasa Mahkemesi, hakkın muha-
taplarının hakkı etkili bir şekilde kullanabilmelerinin sağlanması için
durumun vahametiyle bildirim ön koşuluna riayet edilmeden gerçek-
leştirilen barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşlerine yönelik amaçsal ve
geniş bir yorumla cevap verme yoluna gitmişlerdir. Bu yaklaşımları
AİHM’in anlayışıyla uyumludur.
Pozitif yükümlülüklerin çerçevesi çizilirken karşıt gösteri örneğin-
de daha çok görünür hale gelen devletlerin koruma sorumluluğunun
da bulunduğu belirtilmişti. AİHM içtihatları da koruma sorumluluğu
tasdikler nitelikte olduğu halde ve Anayasa’da 34. madde ile 13. mad-
de birlikte ele alındığında bu tür kısıtlamaları gerektiren bir yaklaşım
bulunmamakla birlikte – hatta hakkın özüne dokunulmamasının esas
olduğu bir anlayış kapsamında tam aksinin düşünülmesi gerekirken
– TGY Kanunu kapsamında aynı alan içinde birden fazla toplantı ve
gösteri yürüyüşünün gerçekleştirilemeyeceği şeklinde düzenlemeler
bulunmaktadır. Bu düzenlemelerin altında demokratik çok sesliliği
sekteye uğratan bir yaklaşım bulunmaktadır.
AİHM içtihatlarına da çeşitli defalarda konu olduğu üzere bazı
önemli hususlarda göstericilerin karşı karşıya gelmeleri toplantı ve
gösteri hakkının kullanılması için önemlidir.
60
Burada devletlerin üze-
59
Anayasa Mahkemesi Kararı, Başvurunu No. 2013/3924, Karar Tarihi: 06.01.2015.
60
Sibel İnceoğlu, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Anayasa – Anayasa Mahke-
mesine Bireysel Başvuru Kapsamında bir İnceleme, Beta Yayınları, İstanbul, s.394.