Previous Page  370 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 370 / 545 Next Page
Page Background

369

TBB Dergisi 2017 (128)

Hasan DURSUN

daha uzun saatler çalışarak isterse bir saatte daha fazla üreterek olsun,

daha çok çalışarak aldığı ücretinin miktarını aynı tutmaya çalışaca-

ğını, dolayısıyla, yoksulluğun itkisinin işbölümünün yıkıcı etkilerini

daha da artıracağını belirtmektedir. Marx, bunun sonucunda işçinin

daha çok çalıştıkça daha az ücret alacağını ve iş arkadaşlarıyla olan

salt bu rekabet yüzünden, iş arkadaşlarını da kendisininki kadar kötü

koşullarla kendilerini satan birer rakip haline getireceğini, bundan

ötürü son tahlilde, işçi sınıfının bir üyesi olarak işçiyle rekabet edece-

ğini belirtmektedir.

52

Marx, kapitalist bir düzendeki ekonomi politiğin, işsiz işçi, bir baş-

ka deyişle, emek adamını, o emek ilişkileri küresi dışında bulunduğu

ölçüde tanımayacağını, namussuz, dolandırıcı, dilenci, açlıktan ölen,

sefalet çeken, suç işleyen işsiz emekçinin onun için değil, ancak sade-

ce başka gözler için, daha açık bir deyişle, doktor, yargıç, mezar kazı-

cı ve dilenciler kâhyasının gözleri için var olan figürler olduklarını,

onun yurtluğu dışındaki hayaletleri oluşturduğunu ifade etmektedir.

Marx, kapitalist için işçinin gereksinimlerinin işçiyi çalışma süresince

yaşatmak ve sadece işçiler soyunun sönmesini engelleyecek biçimde

yaşatma gereksiniminden başka bir şey olmadığını, öyleyse ücretin

başka herhangi bir üretken aletin bakımı, çalışma durumunda tutul-

ması ile sermayenin kendisini faizleriyle birlikte yeniden üretmek için

gereksinme duyduğu sermaye tüketimi ile dönmelerini sağlamak için

çarkların yağlanması ile bütünüyle özdeş olduğunu, öyleyse ücretin

sermaye ve kapitalistin zorunlu harcamaları arasına gireceğini ve bu

zorunluluğun sınırlarını aşmaması gerektiğini ifade etmektedir. Marx

ayrıca, üretimin insanı yalnızca meta, insan metası, bir başka deyişle,

meta olarak belirlenmiş insan olarak yaratmakla kalmayacağını, fizik

bakımından olduğu kadar entelektüel bakımdan da insanlıktan uzak-

laştırılmış bir varlık olarak da üreteceğini belirtmiştir.

53

Marx, “refahı” (gönenci) artan bir toplumda, sadece en zenginlerin

para faizi ile geçinebileceklerini, bütün öbürlerinin, sermayelerini ya

bir girişime yatırmak ya da ticarete bağlamak zorunda olduklarını, bu-

nun sonucunda, yukarıda belirtildiği üzere, sermayedarlar arasındaki

rekabetin artarak sermayelerin birikiminin daha büyük olacağını, bü-

52

Marx, Ücretli Emek ve Sermaye, Ücret Fiyat ve Kar, s. 52.

53

K. Marx, 1844 El Yazmaları Ekonomi Politik ve Felsefe, s. 155.