

541
TBB Dergisi 2017 (128)
Murat ALTUN / Ahmet SAYER / Abdulkadir BARUTÇU
SONUÇ
Çalışanların işyeri ortamında diğer çalışanlar tarafından kasıtlı ve
sistematik olarak belirli bir süre aşağılanması, küçümsenmesi, dışlan-
ması, kişiliğinin ve saygınlığının zedelenmesi, kötü muameleye tabi
tutulması ve yıldırılması şeklinde ortaya çıkan psikolojik taciz vaka-
larının sadece mağdurlara değil aynı zamanda, işyerine, ailesine, top-
luma ve ülke ekonomisine çok ciddi olumsuz etkileri bulunmaktadır.
İşyerinde psikolojik tacizle mücadelede mağdurlara, işverenlere,
üst amirlere, devlete, topluma ve sendikalara önemli görevler düşmek-
tedir. Psikolojik tacizle mücadelede en önemli husus, soruna ilişkin
farkındalığın, mağdurun kendisi tarafından olduğu kadar; işveren, iş
arkadaşları ve nihayet tüm toplum tarafından aynı önemde sağlanmış
olmasıdır. Konuyla ilgili herkes, işyerinde psikolojik tacizi durdurmak
için bir şeyler yapmalı ve mücadele etmelidir. Ancak bir şeyle mücadele
etmek için, önce onun ne olduğunu öğrenmek gerekir. Bireyin, bilinme-
zin ve çaresizliğin karşısında duyduğu korku ve endişeyle kendi içinde,
tek başına mücadele edebilmesi çok güçtür. Yaşanılan olgu ve sürecin
adının konması, önlemlerin alınması, bilgilendirilmenin sağlanması
ve işyerinde psikolojik tacizle ilgili farkındalığın artırılması psikolojik
tacizle mücadelesinin ilk adımlarını oluşturacaktır (Tınaz, 2006: 27).
İşyerinde psikolojik tacize karşı başvuru yapılabilecek birçok ida-
ri/adli merci bulunmaktadır. Psikolojik taciz yapanın üst amirleri, de-
netim ve disiplin kurulları, İş sağlığı ve güvenliği kurulu, sendikalar,
yargı organları, Kamu Görevlileri Etik Kurulu ve Kamu Denetçiliği
Kurumu ilk akla gelen mercilerdir. Ancak bu kadar başvuru meka-
nizmasına ve psikolojik tacize doğrudan veya dolaylı olarak değinen
birçok yasal düzenleme bulunmasına rağmen ülkemizde halen psiko-
lojik tacizle yeterince mücadele edildiğini söylemek mümkün değildir.
Psikolojik taciz yapanlara karşı etkili yaptırım mekanizmalarının bu-
lunmadığını ifade etmek gerekmektedir.
Psikolojik tacizin mutlaka etkili bir yaptırımı olmalıdır. Saldırgan
olayın üstünün örtülmeyeceğini, kurbanın durumun bilincinde olup
tepki verebileceğini ve şikâyet ettiği takdirde yaptığının cezasız kal-
mayacağını bilmelidir (Tanoğlu, 2006: 109).
Ülkemizde işçiler açısından ilk defa Borçlar Kanununda psikolojik
taciz kavramına yer verilmiştir. Bu işçiler açısından geç de olsa atılmış
önemli bir adımdır. Kamu görevlileri açısından bu boşluğun halen de-