

245
TBB Dergisi 2017 (130)
Yasin SEZER
ilan edilmesine ilişkin 24.12.2012 günlü, 2012/4160 sayılı Bakanlar Ku-
rulu Kararının davacının parsellerine ilişkin kısmının iptali istemiyle
açılmıştır.
…..
Gerek Anayasa gerek de AİHS düzenlemeleriyle kişilerin mül-
kiyet hakları güvence altına alınmıştır. Mülkiyet hakkının yalnızca
kamu yararının mevcut olduğu durumlarda kanunla sınırlanabileceği
de yine bu düzenlemelerde öngörülmüştür. Kanun koyucu tarafından
olağan dışı kanun olarak düzenlenen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında da kanunda
sayılan idarelerce mülkiyet hakkına sınırlama getirebilecektir. Ancak,
yine burada Kanun bu yetkinin kullanımını oldukça sıkı kurallara
bağlamış ve ortada kamu yararını ilgilendiren durumun bulunduğu-
nu hiç bir şüpheye yer vermeyecek şekilde açık ve somut bir şekilde
ortaya konulmasını şarta bağlamıştır. Bu bağlamda, bir alanın “Riskli
Alan” olarak ilan edilebilmesi için üzerindeki yapılaşma sebebiyle can
ve mal kaybına yol açma riski taşıma sebebinin mutlaka yapıların fiili
durumları incelendikten sonra hazırlanacak teknik bir rapor ile ortaya
konulması gerekecektir.
…….
Diğer taraftan, uyuşmazlık konusu alanın üzerindeki yapılaşma
sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair idarelerce
hazırlanan raporların gözlemsel genel bilgiler içerdiği, İstanbul’un ön-
ceki yıllarda yaşamış olduğu depremler sonucunda söz konusu yapı-
ların olumsuz olarak etkilenip etkilenmediği yolunda belirlemeye yer
vermediği, değişik tipteki yapılardan örnekleme suretiyle karot veya
numune alınmak suretiyle teknik bir metot üzerinde çalışılmadığı, ya-
pıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını
kanıtlayacak yeterli bilgi içermediği ve bu nedenle alanın riskli alan
ilan edilebilmesi için Kanunun ve Uygulama Yönetmeliğinin öngör-
düğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulamadığı sonucu-
na ulaşılmıştır.
Bu durumda; uyuşmazlığa konu alanın “riskli alan” ilan edilme-
sine ilişkin 24.12.2012 günlü, 2012/4160 sayılı Bakanlar Kurulu kara-
rının davacının parsellerine ilişkin kısmında hukuka uyarlık görül-
memiştir.