

298
Zorunlu Pay Alım Teklifi Fiyatının Şirket Esas Sözleşmesi ile Belirlenmesi Hakkında Bir İnceleme
öngörülmesi, önceden öngörülecek durumlarda mevcut ortaklara yeni
pay alma veya payı borçlanma senedi ile değiştirme hakkı tanınması
gibi yöntemler, zorunlu pay alım teklifi yükümlülüğü doğmadan önce
mevcut hakim ortağın yönetim kontrolünü sağlamlaştırmaya yönelik
tedbirlerden bazılarıdır.
44
VI. SONUÇ
Zorunlu pay alım teklifi fiyatının belirlenmesine ilişkin hükümler,
yalnızca küçük yatırımcılar değil, aksine küçük yatırımcılar ile birlikte
teklif sahibi, ülke ekonomisi ve şirketin geleceği gibi unsurlar da göz
önünde bulundurularak ihdas edilmiştir. Teklif fiyatına ilişkin düzen-
lemelerin kamusal/emredici niteliği ağır bastığından, bu fiyatın esas
sözleşme ile önceden belirlenmesi olanaklı değildir. Kaldı ki; zorunlu
pay alım teklifi fiyatının önceden değiştirilmesine yönelik bir hüküm,
TTK’nın “
Emredici hükümler
”i düzenleyen 340 ıncı maddesinin varlığı
karşısında, esas sözleşmede kendisine yer bulamayacaktır. Nihayet
teklif fiyatını artırmaya yönelik bir düzenlemenin, şirketlerin esas
sözleşmelerinde var olabildiği kabul edildiğinde, teklif yapılmasını
imkânsız hale getirecek fiyatlar şirket esas sözleşmelerinde öngörüle-
bileceğinden, zorunlu pay alım teklifi hükümleri tamamen uygulana-
maz hale gelebilecektir.
Bununla birlikte, zorunlu pay alım teklifi hükümleri, teklif yü-
kümlülüğü altında olan kişi açısından sözleşme özgürlüğünün bir is-
tisnasını teşkil ettiğinden, teklif fiyatının esas sözleşme ile artırılma-
sı bu istisnanın genişletilmesi anlamına gelecektir. Dolayısıyla ilgili
mevzuat uyarınca belirlenen fiyatın, teklif sahibine ek külfet getirecek
şekilde önceden belirlenmesi mümkün değildir.
Teklif fiyatının artırılmasına ilişkin hükmün esas sözleşmeye ek-
lenmiş olduğu varsayımında ise, bu hükmün ek külfet öngördüğü her
iki gruba da (yönetim kontrolünü elde eden şirket ortakları ve şirket
ortağı olmaksızın yönetim kontrolünü elde eden kişiler) uygulanma
imkânı bulunmamaktadır. Zira teklif yükümlülüğü sözleşme özgür-
lüğüne benzer şekilde tek borç ilkesinin de bir istisnası niteliğinde
olması sebebiyle, böyle bir düzenleme istisnanın genişletilmesi anla-
44
Manavgat, s. 129-156.