Previous Page  104 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 104 / 405 Next Page
Page Background

103

TBB Dergisi 2017 (131)

Güven SÜSLÜ

rızası hilafına alkol muayenesine tabi tutulmasının mümkün olmadı-

ğı söylenmelidir. Yapılması gereken, izlenecek prosedürün iç hukukta

yasa ile düzenlenmesi ve böylece özgürlükten yoksun bırakmanın bu

prosedüre uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanabil-

mesini olanaklı hale getirmektir.

E- Sarhoşluk Durumunun Alkol Muayenesi Dışı Delillerle

İspatı

Memurun alkol muayenesine rıza göstermemesi halinde görev

mahallindeki sarhoşluk durumunun başka delillerle, özellikle tanık

beyanı ile ispatının mümkün olup olmadığına ilişkin, eski tarihli bir

Danıştay kararında konuya olumlu cevap verilmektedir. Anılan karar-

da

36

polis memurunun olan davacının karakol amiri tarafından alkol

muayenesi için doktora gönderildiği, doktor tarafından az miktarda

alkol almış olduğu, şuurunun açık ve yerinde olduğu ve fiili sarhoşluk

halinin mevcut olmadığını bildiren rapor verildiği, olay günü sabah

karakolda iken içkili olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı

taksiye bindiğinde alkollü olduğunun taksi şoförünün ifadesi ile sabit

olduğu ve resmi giysiyle gizlenemeyecek derecede sarhoş olarak gö-

rülmek suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesi ile yerel mahkemece

verilen meslekten çıkarma cezasının iptali isteminin reddi kararı onan-

mıştır. O halde bu karar ile sarhoşluk durumunun tespitinde alkollü

olunduğuna ilişkin tanık beyanının yeterli olduğu kabul edilmektedir

ki bu durumun çeşitli sakıncalar yaratacağı muhakkaktır. Her şeyden

önce disiplin suçu oluşturan eylem göreve alkol kokarak gelmek de-

ğil, göreve sarhoş gelmektir. İnsanların fizyolojik yapıları gereği aynı

miktarda alkolün yapacağı etki farklı olacağı gibi, yaratacağı kokunun

da farklı olması normaldir. Bir kişinin bir sakız çiğnemek suretiyle ko-

layca halledebileceği ve vücudu alkole dayanıklı ise hiçbir emare gös-

termeyebileceği içkililik durumu, bir diğerinin çok az miktarda alacağı

alkolün yarattığı kokunun fizyolojik sebeplerle giderilememesi sonu-

cu ağır sonuçlara yol açabilecektir. Kaldı ki alkol alınıp alınmadığının

tespiti için kullanılan nefes ve kan testi olarak adlandırılabilecek iki

ana yöntemin, sarhoşluğu değil, kandaki etil alkol miktarını ölçtüğüne

daha önce değinilmiştir. Yine tanık olarak dinlenen kişinin, disiplin so-

36

Dan. 10.D. 11.03.1987 tarih, 1985/2153 E., 1987/481 K. Sayılı kararı