Previous Page  107 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 107 / 405 Next Page
Page Background

106

Disiplin Soruşturmalarında Memurun Akıl Sağlığının, Alkol Alıp Almadığının Rızası Olmaksızın...

kından ilgilendirdiği dikkate alındığında gözlem altına almanın koru-

ma tedbiri olarak nitelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir.

43

Bu ted-

birin kişi dokunulmazlığı veya vücut bütünlüğünü korumaya yönelik

diğer temel haklara müdahale amacı ile kullanılması halinde hukuka

aykırılık doğacak olup, şuur analizi için yapılacak muayenede vücut

bütünlüğüne de bir müdahale yapılacak ise, bu konuda CMK m. 75’te

düzenlenen beden muayenesi için gerekli olan şartların gerçekleşmiş

olması gerekmektedir. Gözlem altına alma, vücut bütünlüğüne müda-

hale hakkını kamu makamlarına vermemektedir.

44

O halde memur hakkında yürütülen disiplin soruşturmasında,

şüpheli ya da sanık konumunda olmayı gerektiren ve fiilin işlendiği

hususunda kuvvetli şüphenin arandığı CMK’da yer alan düzenleme-

nin kullanılmasına imkân bulunmamaktadır. Bu durumda yukarıda

bahsedilen 657 sayılı Kanun’un 10/1. maddesindeki amire verilen

maiyetindeki memurlarını yetiştirmek, hal ve hareketlerini takip ve

kontrol etmek yetkisini içeren kanun hükmünün, TCK m. 24/1 uya-

rınca hukuka uygunluk sebebi sayılması ve yapılan işlem ile bu işleme

dayalı olarak yapılan eylemleri suç olmaktan çıkarması söz konusu

olabilecektir.

B-Medeni Hukuk Açısından

4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un akıl hastalığı ve akıl zayıflı-

ğı sebebiyle vesayete ilişkin hükümlerinin disiplin suçları hakkın-

da uygulanıp uygulanamayacağı tartışılacak olursa, Türk Medeni

Kanunu’nun vesayet konusunu düzenleyen üçüncü kısmının, birinci

bölümünün, birinci ayrımında yer alan 396. maddesinde vesayet or-

ganları sayılarak bunların vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlar ol-

duğu belirtilmiş; vesayet dairelerine ilişkin kısmında yer alan “

Kamu

vesayeti

” başlıklı 397. maddesinde; kamu vesayetinin, vesayet makamı

ve denetim makamından oluşan vesayet daireleri tarafından yürütü-

leceği belirtilmiş; madenin ikinci fıkrasında vesayet makamının, sulh

hukuk mahkemesi; denetim makamının ise, asliye hukuk mahkemesi

olduğu yönündeki hükme yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun

43

Elvan Keçelioğlu, “Ceza Muhakemesi Hukukunda Gözlem Altına Alma”,

Ankara

Barosu Dergisi

, 2015/3, s.229-230

44

Keçelioğlu, s.230