Previous Page  333 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 333 / 405 Next Page
Page Background

332

Hekimin Hizmetten Çekilme Hakkı

farklı tedavi yöntemleri uygulaması da gündeme gelebilir.

136

Tedavi

için uygulanan her bir yöntem, tıp bilimine uygun olduğu müddetçe,

eşit kıymettedir; birine diğerine nazaran üstünlük tanınamaz. Bu ne-

denle hekimlerin tamamı, uzmanlık alanları içerisinde kaldığı ve tıp

bilimine uygun olduğu sürece istediği tedaviyi seçme ve uygulama

özgürlüğüne sahiptir. Hekimler arasındaki görüş ayrılığının, müdavi

hekime sağladığı hizmetten çekilme hakkının özünde de hekimlerin

bu tedavi seçme ve uygulama özgürlüğünü koruma amacı vardır.

Hekimin yönelttiği konsültasyon isteği hasta tarafından kabul

edilebilir veya hasta konsültasyon isteğinde bulunabilir. Konsültas-

yon neticesinde varılan sonuçlar, konsültasyon zaptı ile tespit edilir ve

bu belge konsültasyona katılan tüm hekimlerce ortaklaşa imzalanır.

Konsültan hekim yapılan tedaviyi uygun görmediği takdirde tedaviye

müdahale edemese de fikrini konsültasyon zaptına yazar. Konsültas-

yonun sonucu ise en yaşlı hekim tarafından hastaya, hasta veya yakın-

larının maneviyatını bozmayacak ve kendilerini tereddüt ve şüpheye

düşürmeyecek şekilde bildirilir.

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 28. maddesine göre,

“Konsültan tabip

veya diş tabibi ile müdavi tabibin kanaatlar

ı arasında aykırılık hasıl olur ve

hasta, konsültan tabip veya diş tabibin kanaatını tercih eder ise, müda-

vi tabip kendi görüşünde ısrar ettiğ

i takdirde hastayı terkedebilir”

. Aynı

hakkı, farklı ifadelerle tekrar eden Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nın

19. maddesinin (f) bendinde ise

“Konsültasyonun sonucunda hastanın te-

daviyi yürüten hekimi ile konsültan hekimin görüş ve kanaatleri arasında fark

olur ve hasta konsültan hekimin önerilerini kabul ederse, hastanın tedaviyi

yürüten hekimi tedaviyi bırakabilir.”

hükmü yer almıştır.

Konsültan hekimin yapılan tedaviyi uygun görmediği durumlar-

da, hasta, kendisine konsültan hekimin belirttiği tedavi yönteminin

uygulanmasını isteyebilir. Ancak bu isteğin tedaviyi yürüten hekim

tarafından kabul edilme zorunluluğu yoktur. Zira günümüz tıp uy-

gulamasında hekim-hasta arasındaki ilişkide hekim paternalistik bir

rol oynamasa da, danışman hekim niteliğinde de değildir. Hekim ile

hasta arasında ortak karar alma mekanizması

(shared decision making)

işler.

137

Dolayısıyla hastanın tedaviye ilişkin önerisine hekim katılabi-

136

Erdoğmuş, s. 24.

137

Lo, s. 177-178; Pellegrino, s. 58; Arda, s. 121.