Previous Page  331 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 331 / 405 Next Page
Page Background

330

Hekimin Hizmetten Çekilme Hakkı

Konsültasyon; hekimin hastanın en çok yararına olacak şekilde

davranma yükümlülüğünün yanı sıra hastanın pek çok tedaviden is-

tediğini seçme hakkını gerçekleştirmeye yönelik önemli bir tıp uygu-

lamasıdır.

131

Bu yönüyle konsültasyon, hasta-hekim ilişkisindeki çatış-

maları en aza indirgemek konusunda oldukça etkili olan popüler bir

yöntemdir. Öte yandan konsültasyon uygulamasına bir nebze sorum-

lulukları paylaşma duygusu da hâkimdir. Hastanın tedaviye cevap

verme süresinin uzadığı, normal seyrindeki bir hastalıkta komplikas-

yonla karşılaşıldığı ya da vakanın tedavisinin imkânsızlaştığı durum-

larda konsültasyona başvurulmasında hep bir sorumlulukların dağı-

tılması endişesi gözlemlenmektedir.

132

Nitekim zorunlu olmamasına

rağmen sıklıkla konsültasyona başvurulmasının altında yatan gerçek,

tedavinin şekline yönelik sağladığı meşruiyet, tedaviden sıklıkla tat-

min edici sonuçların elde edilmesi veya aksi bir durumda sorumluluk-

ların paylaşılmasıdır.

133

Konsültasyona dayalı hizmetten çekilme hakkı mevzuatta iki

farklı şekilde ele alınmıştır. Bunlardan ilki, hekimin konsültasyon is-

teğinin hasta tarafından reddini konu edinmektedir. İkincisi ise görü-

şüne başvurulan hekim ile tedaviyi yürüten hekim arasındaki görüş

ve kanaat farklılıklarına dayanmaktadır.

1. Konsültasyon İsteğinin Reddi

Konsültasyon isteme hakkı, hem hastaya hem de hastayı tedavi

eden hekime tanınmış bir hak olmasına rağmen, aralarında bir eşitlik-

ten söz edilemez. Zira hekim hastasının konsültasyon isteğini kabul

etmek zorundayken, hasta açısından aynı zorunluluktan bahsedile-

mez; hastanın hekimden gelen konsültasyon teklifini kabul etme yü-

kümlülüğü bulunmamaktadır.

Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 24. maddesinin 2. fıkrasında,

“Müda-

vi tabip veya diş tabibi, konsültasyon yapılmasına lüzum gördüğü takdirde,

keyfiyeti hastaya bildirir. Bu teklifin kabul edilmemesi halinde, müdavi tabip

veya diş tabibi, hastasını bırakabilir.”

hükmüne yer verilmiştir.

131

David Baggish, “The Ethics Consultation”,

Quinnipiac Probate Law Journal,

2009,

Vol. 23, No. 1, s. 432-437, s. 433.

132

Şahinoğlu Pelin, s. 118.

133

Baggish, s. 436.