

331
TBB Dergisi 2017 (131)
M. Gökhan TÜRE / Oğuzhan TÜRE
Hizmetten çekilme hakkının kullanılabilmesi için gereken koşul-
lardan ilki, hastanın tedavisinin kabul edilmiş olmasıdır. Şahsi veya
mesleki sebeplere dayanan hizmetten çekilme hakkından farklı ola-
rak, hekimin burada hastayı reddetme hakkı yoktur; hekime sadece
tedaviyi bırakma imkânı tanınmıştır. Esasında bir hekimin hastayı ön
muayeneden geçirmeden konsültasyon istemesi de mümkün olmadı-
ğından, hastayı reddetme imkanı tanınmasının bir anlamı da bulun-
mamaktadır.
İkinci olarak tedavi yürüten hekimde, konsültasyon yapılmasının
gerekli olduğuna dair bir inanç oluşmalıdır. Bu inanç, hekimin kişi-
sel değerlendirmeleri dışında hekimlik mesleğinin objektifliği ile de
bağdaşmalıdır. Hekimin sırf tıbbi malpraktis iddialarından kaçınmak
amacıyla beliren konsültasyon isteği, bu kapsamda düşünülemez. Do-
layısıyla konsültasyon isteği salt pozitif defansif tıp davranışı
134
nite-
liğindeyse, konsültasyonun gerekliliğinden söz edilemez. Bu şart için
konsültasyon isteğinin hekimde kendiliğinden oluşması gerekmez.
Hastaya sağlık hizmeti sunan hemşire veya konsültan hekim tarafın-
dan yapılan bir öneri de bu kapsamda kabul edilebilir. Yine de bu öne-
rinin hastaya bakan hekimde konsültasyonun gerekliliği yönünde bir
inanç oluşturması zorunludur.
135
Son olarak hekim, konsültasyon gerekliliğini hastaya bildirme-
lidir. Hükümde her ne kadar yalnızca hastaya bildirim şartı getiril-
mişse de, hastanın yaşının küçük olması, bilincinin kapalı olması gibi
durumlarda hasta yakınlarına yapılan bildirim de yeterli olacaktır.
Bildirimin derhal yapılması şart olduğu gibi, hastanın durumun bo-
zulmasının mümkün olduğu durumlarda başka bir hekim bulunma-
dan hastanın terk edilmemesi de gerekir.
2. Hekimler Arasındaki Görüş Ayrılığı
Hastayı muayene eden hekim sayısı arttıkça, konulan tanı sayısı
artabileceği gibi, aynı tanı konulsa bile hekimlerin aynı hastalık için
134
Pozitif defansif tıp uygulamaları hakkında detaylı bilgi için bkz. Oğuzhan Türe,
“Hekimin Defansif Tıp Uygulamalarından Doğan Cezai ve Hukuki Sorumlulu-
ğu”,
Terazi Aylık Hukuk Dergisi
, C. 12, S. 127, Mart 2017, s. 32-41, s. 34-37; Yılmaz,
s. 149-155; Aykın/Çınarlı, s. 534-537.
135
Baggish, s. 435-436.