Previous Page  53 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 53 / 405 Next Page
Page Background

52

Ötanazi Hakkına Dair Genel Bir Değerlendirme

hibi, ölüme gelsin artık diyen” bir profil çıkmaktadır. Bu profil de, kişi

de yaşamanın anlamının olmadığı sonucunu, doğal olarak doğurur.

51

Kişinin yaşama hakkının çok hassas olarak korunması gerekti-

ği konusunda bir tereddüt yoktur. Fakat en temel ihtiyaçlarını insan

onuruna yakışan bir biçimde yerine getirebilmekten, insanın biyolo-

jik ve psikolojik gereksinimlerinin neredeyse tamamından uzaklaşma

durumu, “yaşama hakkı”nın bu hayata mahkûm olmayı da kapsayıp

kapsamadığı konusunda çelişkiler uyandırmakta olup, akıllara yazı-

nın başında sunduğumuz, “ölüm hakkı”nın, belli şartlar içerisinde

“yaşam hakkı” kadar gerekli ve önemli olabileceği gerçeğini de ortaya

çıkarmaktadır.

52

Ötanaziye her şart ve koşulda karşı duran görüşün en temel argü-

manı intiharla ötanaziyi eşit tutmaktır. Bu keskin bakışın açıklamasını

yapmak anlamsızdır. Çünkü intiharla ilgili görüşlerin tamamı burada

da geçerli olacaktır.

Bu temel gerekçenin yanı sıra bir başka güçlü düşünce de öta-

nazinin amacına uygun yapılamayacağından kaynaklı “kötüye

kullanmalar”dır. Şüphesiz bu görüşe katılmamak ilk bakışta mümkün

değildir. Çünkü kötüye kullanma olarak tasvir ettiğimiz şey insanın

hayatıdır! Fakat tartışmanın bu boyutunun uygulamaya yönelik bir

takım problemlerden kaynaklandığını açıktır. Bu da aslında ötanaziye

karşı olan bir görüşün elindeki güçlü gibi görünen gerekçenin teorik

bir tartışmada çok bir şey ifade etmeyeceği gerçeğini de ortaya çıkar-

maktadır. Zira bu gerekçe ötanazi olmalı mı olmamalı mı sorusunun

bir cevabı olmaktan uzak olup, ötanazinin kabul edildiği bir ortam-

da onun nasıl uygulanacağı ile alakalıdır. Aksi takdirde “kötü niyetli

olma ihtimalinin yüksek olduğu birçok konuda düzenleme yapmak

yanlıştır” gibi bir çıkarım yapmak gerekir, bu da mümkün değildir.

Bir konuya başlamadan önce ortaya konulan gaye ile yapılan işler ara-

sında fark olma ihtimali zaten her şartta mevcuttur. Burada da devlete

düşen, bu farkı olabildiğince ortadan kaldırmaktır. O nedenledir ki,

bu tartışmaların öbeğinde de devlet vardır. Çünkü ötanazi devletten

başka bir otorite tarafından yönetilecek bir konu değildir.

51

Köksal Bayraktar, S.151-152

52

Olcay Bağcı, “Ötanazi konusunda Hukukçular Üzerine Bir Anket Çalışması”,

Maltepe Üniv. Hukuk Fakültesi Dergisi

Yay, İstanbul, 2002