Previous Page  263 / 417 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 263 / 417 Next Page
Page Background

262

Türkiye’de Rekabet Mahkemelerinin Kurulması Çok Mu Uzak Bir İhtimal?

ettikleri kesimin menfaatlerini korumak için, kendi adlarına, ilgililerin hak-

larının tespiti veya hukuka aykırı durumun giderilmesi yahut ilgililerin gele-

cekteki haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesi için dava açabilir.

HMK’daki hüküm incelendiğinde topluluk davalarının, ancak tü-

zel kişiler tarafından ve üyelerinin menfaatlerinin korunması amacıyla

açılabileceği anlaşılmaktadır.

57

Başka bir deyişle, Türk hukukunda ger-

çek kişilerin bir araya gelip toplu dava açması kabul edilmemektedir.

Buna ek olarak, toplu dava açma gerekçeleri de sınırlı olarak sayılmış-

tır. Sınırlı sayılan durumlar arasında örneğin hakların tespiti, ihlalin

önlenmesi veya durdurulması gibi yasal nedenler bulunmakta olup,

uğranılan bir zararın tazminine ise bu bağlamda yer verilmemiştir. Bu

da tazminat davalarının toplu dava biçiminde açılmasının önünde bir

yasal engel oluşturmaktadır. Literatürde bazı yazarlar, haklı olarak,

HMK’nın ilgili hükmünü, “

AB hukukun gerisinde kalmış bir düzenleme

olarak nitelendirmişlerdir.

58

AB rekabet hukukunda, üye devletler nezdinde tazminat dava-

larının yaygınlaşmasını sağlamak üzere çalışmalar yapılmaktadır.

59

57

Toplu davaya ilişkin bir hüküm de TKHK’da bulunmaktadır. TKHK m. 73(6)

uyarınca “Tüketici örgütleri, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile Bakanlık; hak-

sız ticari uygulamalar ve ticari reklamlara ilişkin hükümler dışında, genel olarak

tüketicileri ilgilendiren ve bu Kanuna aykırı bir durumun doğma tehlikesi olan

hâllerde bunun önlenmesine veya durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kara-

rı alınması veya hukuka aykırı durumun tespiti, önlenmesi veya durdurulması

amacıyla tüketici mahkemelerinde dava açabilir.” HMK m. 113’de olduğu gibi

TKHK m. 73(6)’da da ancak tüzel kişilerin davacı olabilmesine izin verilmiş ve

dava açma nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır.

58

Erdem Büyüksağiş ve Tuğçe Koyuncu, “Rekabet İhlallerinden Kaynaklanan Taz-

minat Davalarına İlişkin AB Yönergesi’nde Yer Alan Aktarma (Passing-On) Sa-

vunması ve Toplu Dava Hakkı”,

BATİDER

, 2016, 32(1), s. 38.

59

Bu bağlamda 2014/104 sayılı Rekabet İhlalinden Doğan Zararların Tazminine İliş-

kin Direktif (Directive 2014/104/EU on certain rules governing actions for dama-

ges under national law for infringements of the competition law provisions of the

Member States and of the European Union [2014] OJ L349/1) Aralık 2014 tarihinde

yürürlüğe girmiştir. Söz konusu direktifte zararın kapsamı ve nasıl hesaplanacağı,

zamanaşımı, rekabet otoritelerinin ihlal kararlarının tazminat davalarında delil

kabul edilmesi, ihlale yol açan teşebbüslerin müteselsil sorumluluğu, dolaylı alıcı

kuralı ve passing-on savunması, uzlaşma görüşmeleri gibi konularda düzenlen-

meler ve iyileştirmeler yapılmaktadır. Konuyla ilgili olarak bkz. Christopher We-

idt, “The Directive on Actions for Antitrust Damages After Passing the European

Parliament”, European Competition Law Review, 2014, 35(9), s. 438-444; Stephen

Wisking, Kim Dietzel ve Molly Herron, “European Commission Finally Publishes