

345
TBB Dergisi 2017 (133)
Vildan GÖKKAY
lirtilmesi hem bu tartışmalara son vermek açısından hem de çocuğun
ekonomik özerkliğinin korunabilmesi menfaatlerinin gözetilebilmesi
açısından yerinde olmuştur.
Kullanma hakkının kapsamı çocuğun tüm malvarlığını içine al-
maktadır. Ancak kullanma hakkı, çocuğun faiz getiren yatırım veya
tasarruf hesabı açılmak suretiyle yapılan kazandırmaların gelirleri,
ana ve babanın kullanmaması koşuluyla yapılan kazandırmaların ge-
lirleri, çocuğa bir meslek veya sanat icrası için verilen mallar, çocuğun
kişisel kazancı ve kişisel kullanımına yarayan malları üzerinde mevcut
değildir. Bu malvarlığı unsurlarından faiz getiren yatırım veya tasar-
ruf hesabı açılmak suretiyle yapılan kazandırmaların gelirleri ve ana
babanın kullanmaması koşuluyla yapılan kazandırmaların gelirleri
üzerinde kullanma hakkı tanınmamasının mantığı bu malvarlığı un-
surlarının birikerek artmasının sağlanmasıdır. Çocuğun meslek icra et-
tiği malvarlığı üzerinde ise hali hazırda kullanma hakkı çocuğundur.
Çocuğun hakları elbette ana ve babanın hakkının önüne geçecek oldu-
ğundan bu malvarlığı üzerinde de ana ve babanın kullanma hakları
mevcut değildir. Çalışması neticesinde elde ettiği şahsî kazancı üzerin-
de de yine kullanma hakkı çocuğa ait olacaktır. Çalışmasına izin veri-
len çocuğun çalışması neticesinde kazandığı kazancı üzerinde kullan-
ma, harcama yahut yönetme hakkının olmadığı iddiasında bulunmak
makul olmayacaktır.
Ana ve baba velayet kusurları sebebiyle sona ermedikçe çocuk
malları üzerinde kullanma hakkına sahip olur. Velayetin kusur dışında
bir sebeple sona ermesi halinde ana ve babanın çocuğun malvarlığını
kullanmasının tarzı doktrinde tartışmalara neden olmuştur. Bir görüş
velayete sahip olan tarafın kullanma hakkından faydalanmaya devam
edeceğini diğer tarafın ise iştirak nafakası ödemesinde bu hususun göz
önünde bulundurulması gerektiğini belirtirken; diğer görüş kullanma
hakkının kullanılması tarzının taraflar arasında ne şekilde olacağının
hâkim tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kullanma
hakkı ana ve babaya kanun tarafından tanınmış olduğundan kanımca
velayeti kusuruyla kaybetmeyen ana ve babanın kullanma hakkının
bulunmadığını söylemek kanuna aykırılık olacaktır. Bu yüzden hâkim
somut olayın özellikleri imkân verdikçe kullanma hakkını ana ve ba-
banın nasıl kullanacaklarını belirleyecektir.