Previous Page  512 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 512 / 685 Next Page
Page Background

511

TBB Dergisi 2017 (133)

Çiğdem Mine YILMAZ / Sevgi BOZKURT YAŞAR

SONUÇ

Mal rejimi, Eşlerin evlilik birliğinin kurulması öncesinde sahip ol-

dukları ve birliğin devamı sırasında edindikleri malvarlığı üzerindeki

hak ve yetkilerini ve evliliğin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde

de malvarlığına giren değerlerin akıbetini düzenleyen kurallar bütü-

nüdür. Bu hükümlerle, eşlerin mevcut malvarlıklarının mülkiyetinin

hangi esaslarla nasıl düzenleneceği; malların yönetimi, mallardan

yararlanma ve mallara ilişkin tasarrufların nasıl olacağı, eşlerden her

ikisine birden ait olan mallardan sorumluluk ve malvarlığının tasfi-

yesinde malların mülkiyeti göz önünde tutulmaksızın paylaştırmanın

nasıl yapılacağı düzenlenmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda (TMK)

mal rejimleri, Aile Hukuku kitabının dördüncü bölümünde düzenlen-

miştir. TMK m. 202’den 217’ye kadar devam eden ve “

Genel Hüküm-

ler

” başlığını taşıyan birinci ayrımdaki hükümler, mal rejimi türlerinin

tamamı için uygulanacak niteliktedir. Türk Medeni Kanunu’nda dört

çeşit mal rejimi öngörülmüştür. Bunlar; Edinilmiş Mallara Katılma Re-

jimi (TMK m. 218-241), Mal Ayrılığı Rejimi (TMK m. 242-243), Paylaş-

malı Mal Ayrılığı Rejimi (TMK m. 244-255) ve Mal Ortaklığı Rejimidir

(TMK m. 256-281). Mal rejimini seçme konusunda eşler arasında tek-

nik anlama sözleşme özgürlüğü değil aksine çerçeve ve içeriği kanun

tarafından belirlenmiş olduğundan “

sınırlı sayı ve tipe bağlılık

” ilkesi

söz konusudur.

Anonim ortaklıklarda payların devredilebilirliği ilkesi kabul edil-

miş olup, bu ilke payın ve pay sahipliğinin anonim ortaklığın onayı

olmaksızın el değiştirebilmesi ve sadece nama yazılı paylarda/pay

senetlerinde devredilebilirliğin sınırlanmasının kanundaki emredici

hükümler çerçevesinde mümkün olduğu anlamına gelmektedir. Dev-

redilebilirlik ilkesi uyarınca anonim ortaklıkta gerek senede bağlan-

mamış (çıplak) paylar gerek pay senetleri devre konu olabilir. TTK m.

490’da nama yazılı payların ve pay senetlerinin devrinde kural olarak

devredilebilirliği esas almış olmakla birlikte, bunların kanunda veya

esas sözleşmede öngörülecek şartlarla devrinin sınırlandırılabileceğini

kabul etmiştir. Devrin sınırlandırılması bağlam olarak ifade edilirken,

devri sınırlandırılmış nama yazılı paylar/pay senetleri bağlı nama ya-

zılı paylar/pay senetleri olarak adlandırılır. Ancak Kanunun saymış

olduğu bazı hallerde bağlam hükümleri etkisini kaybetmektedir. Bun-

larda biri de payların eşler arasındaki mal rejimi hükümleri çerçevesin-