

DEVLETİN KİTLESEL GÖZETLEME
ARAÇLARININ ÖZGÜRLÜKLER VE HUKUK
GÜVENLİĞİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ İLE
BUNLARIN YASAL DAYANAKLARI ÜZERİNE
BİR İNCELEME
ANALYSIS ON LEGAL GROUNDS OF STATE’S MASS MONITORING
INSTRUMENTS AND THEIR IMPACTS ON FUNDAMENTAL
FREEDOMS AND LEGAL SECURITY
Civan BAŞAR*
Özet:
Gelişen teknolojik imkânlar itibariyle devlet organların-
ca kamu güvenliğinin tesisi maksadıyla kamuya açık alanlara ku-
rulan görüntü kayıt sistemleri vasıtasıyla hem kitlesel gözetleme
ve izleme faaliyeti yapılmakta hem de gerektiğinde bu faaliyetler
kalabalık içerisindeki bir birey üzerinde de icra edilebilmektedir.
Çeşitli kamu kurumları tarafından kamuya ait bina ve tesislerin gü-
venliğinin sağlanması bakımından o bina ve tesislerde de görüntü
alma sistemleri ile gözetleme ve izleme faaliyetleri yapılmaktadır.
Ancak bu şekilde faaliyetlerin kurallarını, yani uygulama esas ve
usullerini, sınırlarını düzenleyen münhasır bir mevzuat düzenle-
mesi bulunmadığından, kamu kurumlarınca bu uygulamalar genel
düzenlemelere dayanarak yapılmakta olup detay uygulamalar, uy-
gulayan kurumun keyfiyeti altında kalmaktadır. Anılan kitlesel gö-
zetleme ve izleme faaliyetlerinin kuralları ile ilgili mevzuat boşluğu
bulunması nedeniyle, güvenlik ihtiyacı duyan herhangi bir gerçek
veya tüzel kişi tarafından da evinin, apartmanının, sitesinin, büro-
sunun, mağazasının, marketinin, fabrikasının vb. yerin giriş, çıkış
ve iç kısımlarına görüntü alma cihazları yerleştirilmekte ve keyfi
şekilde bu faaliyetler yapılmaktadır. Üstelik yalnızca gözetleme ve
izleme yapılmamakta, elde edilen görüntüler keyfi sürelerde mu-
hafaza edilmekte, istenilen kişi ve kurumlarla paylaşılabilmektedir.
Oysa kamuya açık alana geçildiğinde özel hayatın gizliliği sona mı
ermektedir, ya da bu tür alanlarda kalabalık içerisinde fark edilme-
me hakkı yok mudur, bu konuların iyi düşünülmesi ve tartışılması
gerekmekte ve ivedilikle bu tür uygulamaların esas ve usullerini,
sınırlarını, keza getirilen kuralların ihlâli halinde uygulanacak cezai
yaptırımlar ile idari tedbirler vb. konuları içeren münhasır mevzuat
düzenlenmesi yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Aksi halde bu
konuda her geçen gün uygulamalar kontrolden çıkacak kadar ya-
yılmakta, artmakta ve adeta gözetleme altında bir yaşama doğru
yol alınmaktadır. Bu bağlamda elbette güvenlik olmadan özgür-
*
Avukat, Ankara Barosu