

640
Askeri Üst Uçuşlar ile Sahil Güvenlik Gemilerinin Faliyetlerinin Gayri Askeri Statüdeki ...
GİRİŞ
Gayri askeri statüdeki ege adalarının hukuki rejimi Altı Büyük
Devlet Kararı, 1923 tarihli Lozan Barış Antlaşması, Lozan Boğazlar Söz-
leşmesi ve 1947 tarihli Paris Barış Antlaşması ile belirlenmiş olup, anı-
lan antlaşmaların ilgili hükümleri uyarınca yasaklanan askeri faaliyet-
ler ile bu faaliyetlerin istisnalarını sarih şekilde düzenlemiştir. Bununla
birlikte zaman içerisinde Yunanistan’ın gayri askeri statüyü esneterek
ortadan kaldırma çabası ortaya çıkmıştır. Yunanistan veya üçüncü dev-
letler ile uluslararası örgütlerin bu adalar üzerinden gerçekleştirecekle-
ri askeri üst uçuşlar ile aynı adaların karasularında sahil güvenlik ge-
mileri aracılığıyla icra edecekleri faaliyetler askeri niteliktedir.
Yunanistan’ın, üçüncü devletleri ve uluslararası örgütleri de süre-
ce dâhil ederek, bu statüye aykırı tutum ve eylemler içerisinde olduğu
kamuoyuna yansımaktadır. Dolayısıyla konunun iki ayrı başlık altın-
da askeri üst uçuşlar ve sahil güvenlik gemilerinin faaliyetleri bakı-
mından ele alınması ve gayri askeri statü bakımından ortak bir şekilde
değerlendirilmesi önem taşımaktadır.
Devleti oluşturan unsurlardan birisi olan ülkenin üç boyutlu
özelliği dikkate alınarak, hava ülkesinde gerçekleştirilen faaliyetlerin
de aynı kara ülkesinde gerçekleştirilen faaliyetler gibi sonuç doğu-
racağının ortaya konmasının yanı sıra sahil güvenlik gemilerinin ve
bağlı unsurlarının 1982 Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşme-
si (BMDHS)
1
ve uluslararası örf ve adet hukuku kuralları çerçevesin-
de savaş gemisi kapsamında olduğunun bilinciyle hareket edilmesi
Türkiye’nin milli menfaatleri açısından hayati önem taşımaktadır.
Ayrıca insansız hava ve deniz araçlarının kullanımının yaygınlaş-
ması ve söz konusu araçların gelişen teknolojiye bağlı olarak taşıdığı
özelliklerin günden güne değişikliğe uğraması, Türkiye’nin ilgili ulus-
lararası antlaşmaların hükümleriyle sahip olduğu hak ve yetkileri hiç-
bir esneklik olmaksızın kullanmasını zaruri kılmaktadır.
Bu sebeplerle Türkiye, askeri üst uçuşlar ve sahil güvenlik ge-
milerinin faaliyetleri bakımından, hukuki zemin kaybına uğramasını
engelleyecek adımlar atmasını gerektiren bir dönemece girmektedir.
1
United Nations Convention on the Law of the Sea, 10 December 1982, 1833 UNTS
396, No. 31363.