

189
TBB Dergisi 2017 (özel sayı)
Levent BÖRÜ
runlu alternatif çözüm yollarını yasaklamak üzere gerekli hukuki veya diğer
tedbirleri alır”.
Söz konusu hükümden hareketle, kadına karşı şiddet
iddiasından kaynaklanan uyuşmazlıklar hiç bir şekilde zorunlu ara-
buluculuğa tabi tutulamaz. Bu hükmün aksi ile yorumundan, kadına
karşı şiddet iddiasından kaynaklanan uyuşmazlıklar için, arabulucu-
luğa ancak ihtiyari olarak başvurulabileceği anlaşılmaktadır.
41
Bir baş-
ka deyişle, İstanbul Sözleşmesi’nde her türlü şiddetten kaynaklanan
uyuşmazlıklar hakkında alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına baş-
vurunun Kanunda zorunlu tutulmasının yasaklanması istenmiştir;
dolayısıyla şiddetten kaynaklanan uyuşmazlıklarda ihtiyari (gönüllü
veya isteğe bağlı) alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvurulma-
sının kanunla düzenlenmesinde bir engel yoktur
42
. Doktrindeki diğer
bir görüşe
43
göre ise, sözleşmenin zorunlu alternatif uyuşmazlıkları çö-
züm usulleri ve hükümlerinin yasaklanması başlığını taşıyan 48. mad-
desinin birinci fıkrasına göre taraflar, iş bu sözleşme kapsamındaki her
türlü şiddete ilişkin olarak arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil olmak
üzere, zorunlu alternatif uyuşmazlık çözüm süreçlerini yasaklamak
üzere gerekli hukuki ve diğer tedbirleri alır. Buna göre, aile içi şiddet
de dahil olmak üzere, tarafların sözleşme kapsamında şiddete yöne-
lik olarak arabuluculuk ve uzlaştırmayı kapsayacak şekilde zorunlu
alternatif uyuşmazlık çözüm süreçlerini yasaklamak üzere gerekli hu-
kuki ve diğer tedbirleri alması gerekir. Bu görüşten hareketle Hukuk
Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 1, 1 hükmü ile Ka-
dına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücade-
leye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin 48. maddesindeki hüküm
uyum içerisindedir.
Aslında arabuluculuk müzakerelerinin, tarafların herhangi bir
korku veya baskı altında olmadan, gönüllülük ve eşitlik ilkesine göre,
tarafların kendilerini güvende hissedecekleri bir ortamda gerçekleş-
tirilmesi gerektiğinden, aile içi şiddetin varlığı halinde arabuluculuk
müzakereleri sürdürülememelidir; çünkü taraflardan birinin şiddet
41
Arabuluculuğun başarılı olabilmesi, tarafların gönüllü olarak ve istekle bu işi
yapmalarına bağlıdır; aksi takdirde bir verim beklemek zordur. Bkz Elif Kısmet
Kekeç, Arabuluculuk Yoluyla Uyuşmazlık Çözümünde Temel Aşamalar ve
Taktikler, Ankara 2011, s. 68.
42
Bkz Özbek s. 1190.
43
Taşpolat-Tuğsavul, s.113 dn 29.