

45
TBB Dergisi 2017 (özel sayı)
Şafak PARLAK BÖRÜ
I. GİRİŞ
Fransız Devriminden bu yana kadınlar erkeklerle eşit haklara sa-
hip olabilmek için çeşitli mücadelelere girişmişlerdir. II. Dünya Sa-
vaşı sonrası hız ve kimlik kazanan bu mücadele sonucu kadınların
korunması, ayrımcılığın ortadan kaldırılarak gerçek anlamda eşitli-
ğin sağlanabilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde birçok çalışma
gerçekleştirilmiştir. Bu gelişimde kadın hareketlerinin ve sivil toplum
kuruluşlarının çalışmaları yadsınamaz. Ancak, kadınların erkeklerle
eşitliği prensibinin tam anlamıyla kabul görmesinde, erkek egemen
anlayışının toplumlarda etkin olması, kültürel bakımdan ataerkil bir
yapının mevcut bulunması gibi durumlar önemli bir engel oluştur-
muştur ve hâlâ da oluşturmaktadır.
Bu yaklaşım ve engelleri ortadan kaldırmak, kadına hak ettiği ko-
numu sağlayabilmek adına yıllardan beri ulusal ve uluslararası alanda
çalışmalar gerçekleştirilmektedir. İfade ettiğimiz üzere, özellikle İkinci
Dünya Savaşı sonrasında insan hakları hukukunda yaşanan gelişme-
lerle birlikte, kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve cinsiyete dayalı ay-
rımcılığın yaşamın her alanında ortadan kaldırılmasına yönelik çalış-
malar ivme kazanmıştır. Bu süreçte kadın haklarının insan haklarının
ayrılmaz bir parçası olduğu kabul edilerek, uluslararası ve bölgesel
kuruluşların önderliğinde ve sivil toplum kuruluşlarının etkin çaba
ve uğraşlarıyla birçok belge hazırlanmıştır. İlk aşamada, bu belgeler-
de hukuk önünde eşitlik, ayrımcılık yasağı, kadın erkek eşitliği bağla-
mında kadın haklarına
genel
olarak yer verilmiştir. Daha sonraları ise,
kadın erkek eşitliğinin sağlanması ve cinsiyete dayalı her türlü ayrım-
cılığın önlenmesi amacıyla, Birleşmiş Milletler ve bölgesel kuruluşlar
önderliğinde kadın haklarına özel pek çok belge düzenlenmiştir.
Türkiye, kadın haklarına ilişkin olarak pek çok uluslararası belge-
ye taraf olması sebebiyle, bu belgelerdeki düzenlemelerle kendi mev-
zuatı arasında uyumlaştırmayı gerçekleştirmek ve özellikle bağlayıcı
nitelik taşıyan belgelerdeki taahhütlerine uyma yükümlülüğü altın-
dadır. Aksi takdirde, bu belgelerin öngördüğü denetim mekanizma-
ları çerçevesinde sorumlu tutulabilecektir. Ayrıca Türkiye, taahhütleri
doğrultusunda kadın erkek eşitliği, ayrımcılık yasağı bakımından ge-
rekli önlemleri alma ve ileriye dönük verdiği taahhütleri gerçekleştir-
me yükümlülüğü altındadır.