

51
TBB Dergisi 2017 (özel sayı)
Şafak PARLAK BÖRÜ
CEDAW, kadınlar için özel bir insan hakları sözleşmesi niteliğin-
de olup, kadınların yaşamın her alanında -siyasi, ekonomik, kültürel,
sosyal ve özel yaşam olmak üzere- eşit haklara sahip olması toplumsal
cinsiyet eşitliğinin yaşama geçirilmesi, kadınların kalkınmaya katkısı-
nın sağlanması, tam eşitliğin gerçekleştirilmesi için geleneksel kalıpla-
rın değiştirilmesi ve bu yönde toplumsal bakış açısının geliştirilmesi
bakımından yol gösterici kuralları içeren temel hukuki dayanaktır.
13
14
Üç temel stratejinin kombinasyonu ile yasalarda ve yaşamda kadınlara
karşı var olan ayrımcılıkların yok edilmesi hedeflenmektedir: Bireysel
haklar yönünden gözetilen bir strateji olarak ayrımcılık yasağı ilkesi;
toplumsal destek yönünden gözetilen bir strateji olarak kadınların
toplumda
de facto
konumlarının iyileştirilmesi; yapısal değişim ve ge-
lişim yönünden bir strateji olarak toplumsal cinsiyete dair basmakalıp
tutum ve kültürel uygulamaların ortadan kaldırılması.
15
b) İçeriği
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesinin
13
Birleşmiş Milletler’in kuruluş ilkeleri olan eşitlik, kalkınma ve barış’ın kadınların
erkeklerle her alanda eşit şartlarda katkılarıyla mümkün olabileceği inancıyla ger-
çekleştirilen çalışmaların sonucunda hazırlanan, kabul edilen ve bu açıdan taraf
devletleri uygulamakla yükümlü kılan Sözleşmenin hareket noktası gerek hukuki
düzlemde gerekse yaşamda kadınlara karşı var olan ayrımcılıkların kaldırılması-
dır (Moroğlu, s.17).
14
Sözleşmenin kapsama alanı oldukça geniş tutulmuş olup, sözleşme insan ilişki-
lerinin var olduğu hemen her alana dokunmaktadır. Tam eşitliğin sağlanması,
kadınların toplumdaki de facto konumlarının geliştirilmesi ve cinsiyet ayrımcılı-
ğıyla mücadele edilmesi, Sözleşmenin -birbirinden ayrılamayacak ya da birbirine
nazaran sınıflandırılamayacak nitelikte- ‘kadınlara karşı var olan ayrımcılıkların
kaldırılması’na hizmet etmeye yönelik amaçlarıdır. Bkz. Rikki Holtmaat/Christa
Tobler, ‘CEDAW and The European Union’s Policy in The Field of Combating
Gender Discrimination’,
Maastricht Journal of European and Comparative Law,
V.12,
I.4, s. 404 vd.
15
Holtmaat/Tobler, s.404 vd. Bu yönde toplumsal-kültürel kalıp ve uygulamalara,
ders kitaplarında yapılan stereotip toplumsal cinsiyet kalıplarına dayalı vurgular;
kadın bedeni üzerinde toplumsal değer yargılarına dayalı olarak yapılan her türlü
uygulama (bekaret kontrolü, dayak, evlilik içi tecavüz, genital sakatlanma, gebe-
lik ya da doğuma zorlama), yine çok eşlilik veya mirastan eşitsiz pay alma, tek
taraflı boşanma gibi dini ya da kültürel değerlerce meşrulaştırılan uygulamalar
örnek verilebilir. CEDAW’a taraf devletler cinsiyete dayalı ayrımcılığı yok etmeyi
taahhüt ettikleri oranda bu tür örf adet ve davranışları yasalar ve uygulamalar
aracılığı ile yok etme yükümlülüğünü de üstlenmiş bulunmaktadırlar (Acar, s.57).