

Güle Güle Cengiz İlhan
14
dağıtılması bahse konudur. Bu meslekte hiyerarşi yoktur; elli
yıllık hâkimle bir yıllık hâkimin oyu aynı değerdedir. Avukatlar
için de durum aynıdır. Bu meslek özveri ister; bütün aksaklıkları
sisteme yüklemek sorumluluktan kaçmaktır.
●
İşinin erbabı olan bir hukukçu önündeki dosya bin sayfa da olsa
nereye bakacağını bilir, sorunu çözer. Her zaman söylüyorum:
Aynı hukuk kuralıyla zulüm de yaratırsın mutluluk da. Bu da
birikiminize, görüşünüze, kültürünüze bağlıdır.
Avukatlık
●
Genel kültürü, edebi derinliği, birikimi olmayan insan iyi avukat
olamaz. Ben bazen dinliyorum bir avukatı, daha konuşurken
vurguları yanlış yapıyor. Hiçbirimiz vurgu dersi almadık; sa-
nırım zamanla, birikimle olan bir şey bu.
●
60’lı -70’li yaşlarda olanlar bilir, eskiden büyüklerimizin hepsi-
nin bir edebi derinliği vardı. Sınav sisteminin de bunda etkisi
var. Bizim zamanımızda sözlü sınav bile vardı. Ben bütün staj-
yerlerime anlatırım. Benim fakülteye başladığım 1946 yılında
İstanbul Hukuk Fakültesi’ne 2.000 kişi kayıt yaptırdı. Dört yıl
sonra mezun olanlarımızın sayısı aralarında benim de bulun
duğum 50 kişiydi. Konunun ciddiyetini anlatmak için başka
söze gerek yok..
●
Türkiye’de lise öğretimi çöktü. Oysa bir çok şey liselerde kazanı
lır. Lise eğitimi güçlü olunca, gerisi gelir. O dönemde zaten li-
seye girme hakkını kazanmak da büyük olaydı. Ortaokuldan
sonra eleme imtihanı vardı. Her öğrenciye iki hak tanınırdı.
Haziran’da ve Eylül’de. üç ders vardı; birinden kalınca, diğerle-
rinden de kalmış sayılırdınız. Başka imtihana da giremezdiniz.
İki hakta geçememişseniz bir daha liseye kabul edilemezdiniz.
●
Lisede de sıkı bir sistem söz konusu idi. Önce sözlü imtihan,
sonra olgunluk.. Olgunluk sınavında başarılı olamazsanız