

Alt Vekâlet
18
818 S.TBK m. 390/III (6098 S.TBK m. 506/I) gereğince, vekil, ku-
ral olarak sözleşme konusu işi bizzat kendisi ifa etmek zorundadır.
Kanun koyucu, bu durumu vekâlet sözleşmesine egemen olan güven
ilişkisi sebebiyle, 818 S.TBK m. 67’de (6098 S. TBK m.83) öngörülen
genel kuraldan ayırmıştır
1
.
818 S.TBK m. 390/III (6098 S.TBK m. 506/I) hükmü, yukarıdaki
kuralın istisnası olarak, aşağıdaki üç halde, vekile üstlendiği iş görme
edimini başkasına yaptırma imkânı vermektedir:
1-)
Müvekkilin vekilin başkasına tevkil etmesine açıkça veya zımnen rıza
göstermesi:
Müvekkilin, işin başkasına gördürülmesi için açık veya ör-
tülü rıza göstermesidir. Müvekkil bu rızayı vekâlet sözleşmesi akdedi-
lirken başlangıçta açık bir şekilde verebileceği gibi, sonradan da açık
veya örtülü olarak da verebilir
2
.
Vekilin işin yapılmasına yetkili kılınması tek taraflı ve varması ge-
rekli bir irade beyanıyla gerçekleşir. Bu irade beyanı açık veya zımni
olabilir. İşin mahiyetine göre başkasını tevkilin hesaba katılması gere-
kiyorsa, başkasını tevkile zımnen razı olduğunu kabul etmesi gerekir
3
.
2-)
Vekilin başkasını tevkile örf (veya teamül) gereğince yetkili olması
:
818 S.TBK m. 390/III (6098 S.TBK m. 506/I)’ de getirilen ikinci istisna,
1
Aral, Fahrettin: Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, B.8, Yetkin Yayınevi, Anka-
ra 2010, s. 410; Yavuz, Cevdet: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, B.8, Beta
Yayınevi, İstanbul 2010, s. 466-467; Gümüş, Mustafa Alper: Borçlar Hukuku Özel
Hükümler, C. II, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2010, s.282; Zevkliler, Aydın/Gökyay-
la, Emre K.: Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, B.11, Turhan Kitabevi, Ankara
2010, s.493; Uygur, Turgut: Açıklamalı-İçtihatlı Borçlar Kanunu Sorumluluk ve
Tazminat Hukuku, B.2, C. VII, Seçkin Yayınevi, Ankara 2003, s.8546.
2
Aral s.410; Yavuz s. 466-467; Zevkliler/Gökyayla s.493-494; Gümüş s. 282;
Hukukumuzda, bu rızanın avukatlar bakımından ne şekilde verileceği AK m.
171/II’de açıkça düzenlenmiştir. Bu hükme göre, avukat, üzerine aldığı işi kanun
hükümleri ve yazılı sözleşme şartlarına göre sonuna kadar takip eder. Verilen
vekâletnamede avukat başkasını tevkile yetkili kılınmış ise, yazılı sözleşmede
aksine hüküm bulunmadıkça, işi başka bir avukat ile birlikte veya başka bir
avukata vererek takip ettirebilir. Vekâletnamede, bunun düzenlendiği tarihten
sonra açılacak dava ve işlerde vekâlete ve başkasını tevkile genel şekilde yetki
verilmişse, avukat bu tarihten sonraki dava ve işlerde müvekkilinden ayrıca
vekâlet almaya lüzum olmaksızın, işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir
avukata vererek takip ettirebilir.
3
Esener, Turhan: Mukayeseli ve Hususiyle Türk- İsviçre Borçlar Hukuku
Bakımından Sâlahiyete Müstenit Temsil, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Yayını, Ankara 1961, s. 90; Tandoğan, Haluk : Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri,
C.II, 1989 Yılı Dördüncü Tıpkı Basım’dan Beşinci Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul
2010, s. 457; Akipek, Şebnem: Alt Vekâlet, Yetkin Yayınevi, Ankara 2003, s. 110.