

İdari İşlemde Başvuru Yollarının Gösterilmesi Yükümlülüğü
294
lamasıdır. Hak arama özgürlüğü, minimum düzeyde başvuru hakkı
ve başvuru hakkının tanınmasını içermekle birlikte,
1
başvuru hakkının
etkin biçimde kullanımı, hakkın kullanımına ilişkin hukuki koşulların
bilinebilirliği ile ilgilidir. Dolayısıyla, başvuru yollarının gösterilmesi,
idarenin hukuka uygunluk denetiminin etkili şekilde gerçekleştirilme-
si ve hak arama özgürlüğünün sağlanmasına yönelik olarak bireylere
doğrudan güvence sağlar niteliği ile saptanmalıdır.
Başvuru yollarının gösterilmesi, gerek Avrupa Konseyi kaynaklı
metinler, gerek, kapsamına aldığı işlemler ve başvuru yollarının ni-
teliği ile uyulmaması durumunda öngörülen hukuki yaptırım değiş-
mekle birlikte, çeşitli idari usul yasaları açısından yerleşik bir ilkedir.
2
Bununla birlikte, ilkenin en genel içeriğini tespit etmek açısından, Av-
rupa Konseyi kararları işlevseldir.
3
Avrupa Konseyi bünyesinde, ilkenin ilk ve ayrıntılı olarak düzen-
lendiği metin, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin İdari İşlemler
Karşısında Bireyin Korunmasına İlişkin 77(31) sayılı kararıdır.
4
Ka-
rarın,
“Dinlenilme hakkı”, “Bilgi kaynaklarına giriş”, “Hukuki yardım ve
temsil”, “Yönetsel işlemlerin gerekçeli olması”
ilkelerinden sonra, beşin-
ci ilkesi,
“Başvuru yollarının gösterilmesi”
dir. Karar, tavsiye niteliğinde
olmakla birlikte, idari işlemin yapılış sürecinde, bireyin korunmasına
1
İbrahim Kaboğlu,
Özgürlükler Hukuku,
İmge Kitabevi, 6. Baskı, Ankara 2002, s.163.
2
Celine Wiener,
Vers une codification de la procédure administrative: étude de science
administrative comparée,
PUF, Paris 1975, s.77. Basım tarihi eski bir çalışmaya atıf
yapmamızın nedeni, ilkenin, henüz o tarihte yerleşik bir ilke olarak tespit edildiğini
saptamak içindir. Ayrıca,
İspanya Kamu İdarelerinin Hukuki Rejimi ve Genel İdari
Usul Hakkında 26 Kasım1992 tarihli Kanun (m.89/3), İtalya İdari Usuller ve Belgelere
Ulaşma Hakkı Kanunu (m.3/4), Avusturya Genel İdari Usul Kanunu (m.58/1),
İsviçre Federal İdari Usul Kanunu (m.35) ve Alman İdari Usul Kanunu’nda (m.73/5)
yer alan düzenlemeler için bkz., Bahtiyar Akyılmaz,
İdari Usul İlkeleri Işığında İdari
işlemin Yapılış Usulü,
Yetkin Yayınları, Ankara 2000, s. 213-214 ve İsviçre Federal
İdari Usul Kanunu’nda yer alan düzenleme için bkz., Metin Kıratlı,
“İsviçre’de İdari
Usul Kodifikasyonu”
,
Amme İdaresi Dergisi,
Ankara 1973, C.6, S.2, s.55.
3
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından alınan tavsiye kararlarının,
Danıştay tarafından, gerekçenin desteklenmesinde
“nadiren de olsa”
kullanıldığı
(Örn. DİDDGK, E.1995/769, K.1997/525, k.t.17.10.1997; D.10.D., E.2000/936,
K.2002/4487, k.t.20.11.2002) belirtilmektedir.
“İyi İdare Konusunda Üye Devletlere
CM/REC(2007)7 Sayılı Tavsiye Kararı”
, Ç. Onur Karahanoğulları,
Danıştay Dergisi,
Ankara 2007, Y.37, S.116, s.I, Çevirmen’in Notu.
4
Kararın Türkçe’de iki çevirisi mevcuttur: İlki için bkz.,
“İdarenin İşlemleri Karşısında
Bireyin Korunması Hakkında Karar”
, Ç. İhsan Kuntbay,
Amme İdaresi Dergisi,
Ankara
1978, C.11, S.4, s. 3-11 ve Tekin Akıllıoğlu,
Yönetim Önünde Savunma Hakları,
TODAİE, Ankara 1983, s.191-199. Bu yazıda, ikinci çeviri temel alınmıştır.