Background Image
Previous Page  417 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 417 / 521 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

416

tirakiyle karar vermesi gerektiği halde, Adli Tıp Kanununun 23. maddesinin

B bendinin 2. fıkrasının son cümlesindeki ‘Şu kadar ki tetkik edilecek konu,

ilgili uzman üye hazır bulunmadıkça müzakere edilemez’ hükmüne aykırı ola­

rak Çocuk Psikiyatrisi bir üye heyete iştirak etmeksizin veya 2659 sayılı Adli

Tıp Kanunu’nun 4810 sayılı Kanunla değişik 24/1. maddesi gereğince çocuk

psikiyatrisi bir uzman bilirkişi görevlendirilip olay nedeniyle mağdurun ruh

sağlığında bir bozulma olup olmadığı konusunda rapor almadan, ya da çocuk

psikiyatrisi uzmanının da olduğu bir rapora dayanılmadan, başkan ile iki Adli

Tıp Uzmanı ile birlikte Kadın Hastalıkları Doğum Uzmanı, Radyoloji Uz­

manı, Üroloji Uzmanı ve Çocuk Cerrahisi Uzmanının iştirakiyle 22.08.2007

tarih ve 3393 sayılı ‘olaya bağlı olarak mağdurun ruh sağlığının bozulduğu,

durumunun TCK’nın 103/6. maddesine mümas bulunduğuna’ dair mütalaa­

sına dayanılarak yazılı şekilde mahkemece hüküm kurulması,

2- Mağdurun olay nedeniyle ruh sağlığının bozulmuş olması halinde bu

ruh sağlığı bozulmasının sürekli ve kalıcı nitelikte olup olmadığının alınan

mütalaada belirtilmesi gerektiği hususu,

5237 sayılı TCK’nun 103/6. maddesiyle ilgili olarak Ceza Genel

Kurulu›nun 20.11.2007 tarih ve 142-240 sayılı ilamında da belirtildiği gibi:

‘Cinsel istismar suçlarında, görünüşte neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç

halinin söz konusu olduğu ve gerek uygulamada gerekse öğretide kabul edil­

diği üzere ortada bağımsız bir suç bulunmayıp, meydana gelen ağır neticeden

dolayı cezanın ağırlaştırıldığı kabul edilmektedir. Mağdurun ruh sağlığının

bozulması halinde, bağımsız ve müstakil ceza belirlenmesini gerektiren bir

suç hali bulunmayıp, suçun temel şekline nazaran cezanın daha ağır belirlen­

mesini gerektiren bir artırım nedeni söz konusudur. Cezanın hesaplanmasın­

da bu hal diğer artırım nedeniyle birlikte gözetilecektir.

Zincirleme suç halinin varlığı halinde, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç

bakımından uygulamanın ne şekilde yapılacağı sorununa gelince;

Mağdurun ruh veya beden sağlığının bozulmasının artırım nedeni ola­

bilmesi için, kalıcı bir hasarın varlığı gerekmektedir. Kalıcı hasarın varlığı ise,

doktor raporu ile belirlenecektir. Mağdurda oluşan bu kalıcı hasar ise, ancak

bir kez oluşacaktır. Örneğin mağdurun ruh sağlığının kalıcı şekilde bozul­

ması bir kez meydana gelir, gerçekleşen her eylemde ruh sağlığının yeniden

bozulması söz konusu değildir. Bu nedenle suçun temel şeklinin zincirleme

şekilde gerçekleştirildiği hallerde, mağdurun ruh sağlığının bozulması ha­

linde, bu bozulmanın bir kez gerçekleştiği nazara alınarak, neticesi sebebiyle