Background Image
Previous Page  113 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 113 / 465 Next Page
Page Background

Türk Hukuk Sisteminde Hizmet Sözleşmesi Gereği Açılan Hizmet Tespit Davaları

112

9. Değerlendirme ve Sonuç

Uyuşmazlıkların, mahkemelerde dava açmak suretiyle çözüm-

lenmek istenmesinin, hem idare hem de mükellefler yönünden çeşit-

li sorunları ve maliyetleri vardır

25

. Bu sebeple uyuşmazlıkların yargı

yoluna taşınmadan idari aşamada çözümlenmesi büyük önem taşı-

maktadır. Nitekim hizmet tespitlerine ilişkin uyuşmazlıkların yargıya

taşınmaması amacıyla bir takım idari çözüm yolları düzenlenmiştir.

Ancak bu yolların yeterliliği ve etkinliği tartışılır durumdadır. Nite-

kim hizmet tespitine ilişkin yetki sınırlılığı beraberinde idari anlamda

çözümsüzlüğü ve yargıya başvurmada kaçınılmazlığı beraberinde ge-

tirmektedir.

Sosyal güvenliğe ilişkin uyuşmazlıkların idari aşamada çözümlene-

mediği durumlarda yargı yoluyla çözümlenme söz konusu olmaktadır.

Sosyal güvenliğe ilişkin olarak görevli yargı mercilerine bakıldığında

ise bir çokbaşlılık olduğu görülmektedir. Öyle ki idari para cezaları-

na ilişkin uyuşmazlıklar idare mahkemelerinde görülmekte iken diğer

uyuşmazlıklar (prim oranının ve işkolu kodunun tespiti, hizmet tespiti,

prim tahakkuku ve primlerin tahsilatı) ise iş mahkemelerinde görül-

mektedir. Sosyal parafiskal yükümlülüklerde bazen bir hukuki durum

birden fazla uyuşmazlık ortaya çıkartabilmektedir. Örneğin, bir hizmet

tespiti veya asgari işçilik incelemesi sonucunda hem prim tahakkuku

hem de idari para cezası söz konusu olabilmektedir. Dolayısıyla bazen

bir hukuki durum ile ilgili iki farklı yargı merciine başvurmak gere-

kebilmektedir. Bu sebeple sosyal güvenliğe yönelik uyuşmazlıklarda

yalnızca bir yargı yerinin belirlenmesi yerinde olacaktır.

Ayrıca iş mahkemelerinin daha çok çalışma hayatı ve iş hukuku ile

ilgili davalarda uzmanlaşmış olmaları sebebiyle özellikle prim oranı,

prim tahakkuku ve prim tahsilatı hususlarındaki kararları Yargıtay’da

bozulabilmektedir. Bununla birlikte vergi mevzuatı ile paralellik gös-

teren bazı hususlarda aynı konu ile alakalı farklı yargı mercilerinin

görevli olduğu görülmektedir. Aynı durumları özellikle 6183 sayılı

Kanun’un uygulanması açısından ortaya çıkan uyuşmazlıklarda da

görmemiz mümkündür. Yaşanan bu durum çoğu zaman şahısların

yanlış yargı merciine başvurmalarına da sebep olmaktadır.

25

Şükrü Kızılot, Doğan Şenyüz, Metin Taş, Recai Dönmez,

Vergi Hukuku,

İkinci

Baskı, Yaklaşım Yayıncılık, 2007

,

s. 225