Background Image
Previous Page  334 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 334 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (97)

Atilla PINAR

333

Esasen bizi yetkili kurum ve kurullarıyla (Hâkimler ve Savcılar

Yüksek Kurulu, Adalet Bakanlığı) yargılamada bir aktör (hâkim-

savcı) olarak görevlendiren iradenin (Türk milleti) de bizden beklen-

tisi; evrensel ve temel insan haklarına azami riayeti esas alan, bunu

yargısal davranış kodifikasyonlarına ve modellerine yansıtarak uy-

gulayan ve bir hizmet standardı haline getirerek çalışan yargıdır.

Başka bir tabirle kendisini oluşturan bireyler hangi sıfatla (davacı,

davalı, şüpheli, sanık v.s.) olursa olsun yargısal ortamda bulundu-

ğunda, temel insani değerlerinin gözetilmesi ve kendisine buna göre

davranılmasıdır.

Zamanın, insanın ve mekânın değişmesi ile birlikte birçok şey

değişse de değişmemesi, itinayla korunması ve yaşatılması gereken

kurum ve kuralların varlığı da sabittir. Yargısal faaliyetlerde de du-

rum aynıdır. Bu anlamda yeminin ayakta yapılması, hüküm fıkra-

sının ayakta dinlenmesi pek tabiidir ki yargısal faaliyetin olmazsa

olmazlarındandır. Şekil şartlarındandır. Mutlak olarak korunması

ve yaşatılması gereken bir kurumsal formattır. Çünkü hâkim o anda

hükmünü

“Türk Ulusu Adına”

vermekte ve açıklamaktadır. Muha-

tabın ulus adına verilen bu karara karşı bunu ayakta dinleyerek

saygısını göstermesi, ulusal egemenliğin yargıdaki yansımasına ita-

ati esastır. Hükmün okunması sırasında ayağa kalkılarak gösterilen

itaat kürsüde oturan hâkimin veya heyetin şahsına değil, hâkimin/

heyetin temsil ettiği otoriteye,

“Türk Milletinin Egemenlik İradesine”

gösterilmektedir. Bu nedenle hükmün ayakta dinlenmesi esastır ve

tartışılamaz.

Yine değinilmesi gereken bir konu da yargısal faaliyetin ciddiye-

tini muhafaza, disiplini sağlama ve sonuca ulaşmada sevk ve idare-

nin, işlemlerin amaca uygun yapılmasının ve kontrolünün nasıl yapı-

lacağıdır.

Bu konuda mesleki onurun muhafazası, nezakete aykırı olan ve

açıkça mahkemeye veya hâkim savcıya saygısızlığı içeren davranışla-

rın da müeyyidesiz bırakılmaması esastır. Nitekim yasa koyucu bunu

sağlamak için gerekli donanım ve yetkiyi de hâkime vermiştir. (1086

sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 150, 6100 sayılı Hu-

kuk Muhakemeleri Kanunu’nun 151 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi

Kanunu’nun 203 ve 204. maddeleri.)