

Yargısal İmajımız Yargı Faaliyetleri Sırasında “Oturarak Konuşmaya” Dair Bir Deneme ve ...
338
keme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir.
Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar,
hükümdür.
(2) Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim
olunur.
(3) Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tuta-
nağına geçirilerek okunması suretiyle olur.
(4) Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği
hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde
yazılması gerekir.
(5)
Hükmün tefhimini, duruşmada bulunanlar ayakta dinler.
(6) Hükme ilişkin hususlar, niteliğine aykırı düşmedikçe, usule
ilişkin nihai kararlar hakkında da uygulanır.” denilen 294. maddeye 5.
fıkradan sonra gelmek üzere;
“(6) Ayağa kalkamayacak derecede bedenen engelli, hasta veya rahatsız
olanlar ile benzeri durumlarda, kimlerin ayağa kalkmasının gerekmediğini ha-
lin icabına göre hâkim belirler.”
fıkrasının eklenmesi,
Mevcut 6. fıkrasının da 7. fıkra olarak yeniden numaralandırılması,
Durumunda hukuk ve ceza yargılamamızda esaslı bir usulî boşlu-
ğun doldurulmuş olacağı düşünülmektedir.
Daha güzel yarınlar, tekâmül eden ve üstün değerler üreten bir
Türk yargısı temennisiyle,
En samimi saygılarımı arz ederim.