

Yargıtay Kararları
380
vence altına alınmış bulunan savunmanın kısıtlanması sonucunu doğurur”
şeklindeki 17.12.1976 gün ve 536-552 sayılı kararı ile bu doğrultudaki
pek çok kararları karşısında;
Somut olayda, sanıklar ve müdafilerinin hazır bulundukları du-
ruşmada, “iddianame ve ekleri ile hazırlıktaki tutanaklar ve dosya
içeriği okundu” biçimindeki, duruşma tutanaklarına yansıyan soyut
ifadelerin, yerel mahkemece hükme esas alınan ölü muayene ve otopsi
tutanağının da okunduğu anlamına gelmeyeceği açıktır.
Ölü muayene ve otopsi tutanaklarının duruşmada açıkça okun-
mamasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu, bu ha-
lin ise, 1412 sayılı CYUY’nın, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca
halen yürürlükte bulunan 308/8. maddesinde sayılan mutlak bozma
nedenlerindendir.
Bu itibarla; Özel Daire bozma kararı isabetli bulunduğundan, ye-
rel mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerek-
mektedir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan bir Genel Kurul Üyesi ise
; “
du-
ruşmada ‘iddianame ve ekleri ile hazırlıktaki tutanaklar ve dosya içeriği okun-
du’ ibaresinin, ölü muayene ve otopsi tutanaklarının da okunduğu anlamına
geleceği
” görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.10.2010 gün ve 234-257
sayılı direnme hükmünün
BOZULMASINA
,
2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına
TEVDİİNE, 28.06.2011
günü yapılan müzakerede oy-
çokluğu ile karar verildi.