

TBB Dergisi 2011 (97)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
429
calı görüşlerinden dolayı (Bkz. 25 ve 26’ıncı paragraflar) aleyhle-
rinde açılan bir kaç tartışmalı dava ve cezai soruşturmadan sonra
yürürlüğe girdiği görünmektedir. Nitekim yargıçların bu hükmü
taciz edici veya keyfi olarak uygulaması, Hükümeti, söz konusu
maddeyi - Sözleşme’nin Mahkeme tarafından yorumlanan şek-
liyle 10’uncu maddesinin gerekliliklerine uygun hale getirilmesi
amacıyla- gözden geçirmeye zorlamıştır.
90. Sonuç itibariyle, 301’inci madde metninde üç büyük değişiklik yü-
rürlüğe konulmuştur. Öncelikle,
“Türklük”
ve
“Cumhuriyet”
terim-
leri
“Türk milleti”
ve
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti”
ile değiştirilmiş-
tir. İkinci olarak, suçlu bulunulması halinde uygulanabilecek hapis
cezasının üst sınırı azaltılmış ve ağırlaştırıcı hal sebepleri madde-
den çıkartılmıştır. Üçüncü ve son olarak metne, bu hükümde ifade
edilen bir suç kapsamında herhangi bir soruşturmaya başlanması
için, Adalet Bakanlığı’nın iznini gerekli kılan ek bir güvence kaydı
eklenmiştir. (Bkz. yukarıdaki 43 ve 44’üncü paragraflar). Yasama
organının, bu son değişiklikle, bu hüküm kapsamındaki keyfi ta-
kibatları önleme amacının olduğu açıktır.
91. Her ne olursa olsun Mahkeme, maddenin değiştirilmiş halinin,
bir kişinin davranışlarını düzenleyebilmesi ve belli bir eylemin
sonuçlarını, somut koşullarda makul bir şekilde öngörebilmesine
yeterince açık bir şekilde izin verip vermediğini tespit etmek zo-
rundadır. (Bkz. yukarıda bahsedilen
Grigoriades
, § 37).
92. Bu bağlamda Mahkeme,
“Türklük”
terimi
“Türk milleti”
ile değişti-
rilmiş olmasına rağmen, bu kavramların yorumunda bir değişik-
lik veya büyük bir farklılık görünmediğini, çünkü bu kavramların
Yargıtay tarafından aynı şekilde anlaşıldığını kaydeder. (bkz. yu-
karıdaki 45’inci paragraf). Bu nedenle, yasama organının
“Türk-
lük”
teriminin anlamını açıklığa kavuşturmak için madde lafzında
yaptığı değişikliğin maddi bir farklılaşma getirmediğini veya ifade
özgürlüğünün genişlemesine katkıda bulunmadığını kaydeder.
93. Mahkeme’nin görüşüne göre yasama organının amacı, Devlet ku-
rumlarını kamusal iftiralardan korumak ve değerleri muhafaza
etmek olsa da, Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesi kapsamındaki
terimlerin kapsamı, yargı organlarının yorumladığı üzere, çok ge-
niş ve belirsizdir ve bu nedenle madde, ifade özgürlüğü hakkının