

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
424
71. Mahkeme, başvurucunun, araştırma alanı Ermeni nüfusu ile ilişki-
li 1915 tarihsel olayların olan bir tarih profesörü olduğunu gözle-
mektedir. Bu nedenle, başvurucunun görüşlerinden dolayı renci-
de olan aşırı milleyetçi gruplara mensup kişiler tarafından yapılan
suç duyurularının bir sonucu olarak başvurucu, Ceza Kanunu’nun
301’inci maddesi kapsamında soruşturma veya takibata tabi olan
bir kişi topluluğunun mensubudur ve anılan konu hakkındaki
görüşlerinden dolayı kolaylıkla damgalanmaktadır. (Bkz.,
mutatis
mutandis
, yukarıda bahsedilen
Johnston ve diğerleri
, § 42).
72. Görülen davada, gerçekten de başvurucu aleyhine, AGOS gazete-
sindeki başyazıda Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesindeki Türk-
lüğü aşağılama suçunun işlendiğini iddia eden bir kişinin suç du-
yurusunun sonucu olarak soruşturma açılmıştır. (bkz. yukarıdaki
8’inci paragraf). Başvurucu, yerel cumhuriyet savcılığına çağırıl-
mış ve kendisinden, aleyhine yapılan suç duyurusuna yanıt ver-
mesi istenmiştir. (bkz. yukarıdaki 9’uncu paragraf). Her ne kadar
soruşturmadan sorumlu cumhuriyet savcısı, başvurucunun gö-
rüşlerinin Madde 10 kapsamında korunduğu kanısıyla takipsizlik
kararı vermiş olsa da bu, zorunlu olarak, başvurucunun gelecekte
bundan başka benzer bir soruşturma tehlikesi altında olmadığı an-
lamına gelmemektedir. Başvurucu aleyhine, AGOS gazetesindeki
makaleleri yoluyla 301’inci madde kapsamında Türküğü aşağı-
ladığını iddia eden kişilerce başkaca iki suç duyurusu yapıldığı
ve bu soruşturmaların yerel Cumuriyet savcısının takipsizlik ka-
rarı ile sonuçlandırıldığı görülmektedir. (Bkz. yukarıdaki 14, 15
ve 18’inci paragraflar).
73. Mahkeme, ilk başvurucusunun uç bir topluluk tarafından yapı-
lan bir suç duyurusunu takiben takibata uğradığı ve Ermeni me-
selesi hakkındaki görüşlerinden dolayı Türklüğe hakaret ettiği
için 301’inci madde kapsamında mahkûm edildiği (yukarıda atıf
yapılan)
Dink
kararındaki sonuçlara atıf yapar. Kamuoyunun ve
özellikle aşırı milliyetçi grupların gözünde, Bay Dink’in kovuştu-
rulması ve mahkûmiyeti, Türk kökenli bütün kişilerin aşağılandı-
ğına delalet etmiştir. Kendisine yüklenen algı ve damganın sonu-
cu olarak Bay Dink, daha sonra aşırı milliyetçi bir kişi tarafından
öldürülmüştür. (Bkz. yukarıda atıf yapılan
Dink
, § 107).