

TBB Dergisi 2011 (97)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
425
74. Mahkeme, başvurucunun, tıpkı Bay Dink vakasında olduğu gibi,
Ermeni konusundaki araştırmaları ve yayınlarından dolayı kamu-
oyunda
“vatan haini”
veya
“ajan”
olarak gösterildiği bir gözdağı
kampanyasının hedefi olduğunu kaydeder. (Bkz. yukarıdaki 34-
36’ıncı paragraflar). Bu kampanyayı takiben başvurucu, kendisine
hakaret eden ve ölüm tehditlerinde bulunan birkaç kişiden nefret
mailleri almıştır. (Bkz. yukarıdaki 41’inci paragraf).
75. Bu bağlamda Mahkeme, başvurucunun 301’inci madde kapsa-
mındaki suçtan dolayı kovuşturulmamasına veya mahkûm edil-
memesine rağmen, Ermeni meselesi hakkındaki görüşlerinden
dolayı aşırı uçlar tarafından aleyhine yapılan suç duyurularının
bir taciz kampanyasına dönüştüğünü ve başvurucuyu bu hüküm
kapsamında yanıt vermek zorunda bıraktığını göz önünde tutar.
Bu nedenle, her ne kadar karşı çıkılan hüküm, henüz başvurucuya
zarar vermek için kullanılmamış olsa da, sadece gelecekte potan-
siyel olarak aleyhine soruşturma açılacak olmasının, onda stres,
endişe ve soruşturma korkusuna neden olduğu kabul edilebilir.
Bu durum, başvurucuyu 301’inci madde kapsamında kovuşturma
riskine girmemek için akademik çalışmalarında kendi kendini sı-
nırlamaya ve davranışlarını değiştirmeye zorlamıştır. (see,
mutatis
mutandis
, yukarıda bahsedilen
Norris
, § 31 ve yukarıda bahsedilen
Bowman
).
76. Kovuşturma riskine ilişkin olarak Hükümet, bu hüküm kapsa-
mındaki takibatları önemli ölçüde azaltan 301’inci maddedeki de-
ğişikliğin yürülüğe girmesinden dolayı, başvurucunun gelecekte
zarar göreceği önyargısının muhtemel olmadığını ileri sürmüştür.
Bu bakımdan, cumhuriyet savılarının 301’inci madde kapsamında
takibata başlamaları için Adalet Bakanlığı tarafından izin almala-
rı gerekliliğine büyük bir önem atfetmiştir. Hükümet, istatistiksel
bilgilere atıfla, bu taleplerin büyük çoğunluğunun, Mahkeme’nin
10’uncu madde davalarındaki içtihatlarındaki yerleşik ilkeleri uy-
gulayan Adalet Bakanlığı tarafından reddedilmesi üzerinde dur-
muştur. (Bkz. yukarıdaki 27-29’ıncı paragraflar).
77. Ancak Mahkeme’nin görüşü, Hükümet tarafından kabul edilen
tedbirlerin, 301’inci madde kapsamındaki genel keyfiyeti veya
haksız takibatları önlemek için yeterli güvenceyi sağlıyor görün-