

Avrupa Birliği Hukukunda Temel Haklar ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Sistemi ile ...
72
lama anlamında güçlü bir mesaj teşkil edeceği ifade edilmektedir.
121
AB kurumlarının, katılımın ardından, bağımsız dış denetimin konu-
sunu oluşturacakları ifade edilmektedir. Katılımın, AB vatandaşları
için, AB kurumlarına karşı doğrudan, AİHM önünde şikayetlerini dile
getirme olanağını sağlayacak olduğu vurgulanmaktadır. Katılımın,
hukuki giderim yollarını basitleştireceği de belirtilmektedir.
122
Böyle-
ce, katılımın, bireylerin haklarının daha geniş bir şekilde korunmasını
sağlayacağı, Avrupa kurumları seviyesinde ve AB ile üye ülkeler ya da
gelecekteki üye ülkeler arasındaki tutarlığı temin edeceği, bağımsız bir
mahkeme tarafından dış denetimin gerçekleşmesinin sağlanacağı ve
insan hakları standartlarının uygulamaya geçirilmesi ile ilgili olarak,
AB’nin üçüncü devletlere karşı güvenirliğinin arttırılmasına yol açaca-
ğı vurgulanmaktadır.
123
AB’nin AİHS’ye katılımının, özellikle, ilgili temel hakları, birey-
lerin, AİHM’de, AB aleyhine açabilecekleri davalar yoluyla gündeme
getirebilecekleri noktasından hareketle önemli nitelik taşıdığı değer-
lendirilmektedir. Mevcut durumda, her AB üyesi ülke, aynı zamanda,
AİHS’ye de taraf durumda olduğu halde, AB’nin AİHS’ye taraf olması
konusu, AİHM’de açılabilecek davalarda, doğrudan AB’nin muhatap
olarak alınması açısından vurgulanmaya değer niteliktedir.
Diğer taraftan, katılım durumunda, AİHM’ye başvuru konusunda
“iç hukuk yollarının tüketilmiş sayılması”
için, ABAD’ın da adeta bir
“iç
hukuk mahkemesi”
olarak kararını vermiş olması gereği ve ondan sonra
AİHM’nin karar vermesi, her ne kadar
“hiyerarşik”
bir ilişki olarak nite-
lendirilmese de, tartışmalar ortaya koyabilecek bir özellik olarak görül-
mektedir. Konuyla ilgili olarak,
“önkarar prosedürü”
yoluyla, ABAD’a,
ulusal mahkeme başvurmasa da, dava, AİHM’ye intikal edebileceğin-
den, ABAD’ın ABA’nın 19 uncu maddesi çerçevesinde sahip olduğu
görevini yerine getirmeden konunun AİHM’de incelenebileceği du-
rumlarla da karşılaşılabileceği akla gelmektedir. Bu anlamda, katılımın
olumlu yönleri olduğu değerlendirilmekteyse de, Topluluk hukuku-
nun yaratılmasında son derece önemli fonksiyon icra eden ABAD’ın
fonksiyonu ile ilgili tartışmalar beklenebileceği öngörülmektedir.
121
s. 6.
122
s. 8.
123
s. 12.