Background Image
Previous Page  77 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 77 / 465 Next Page
Page Background

Hukuksal Romantizm

76

Bu kadar adalet istemek aslında adaletin yokluğuna işaret eder.

Bu nedenle hukuksal tezlerin neredeyse tamamı gerçekten veya gös-

termelik olarak

“adaletin yokluğundan”

üretilir. İnsanın adalete yükle-

diği değer onun gerçekte olmamasına veya nadiren olmasına karşılık

gelir. Zira çok olan bir şey bu kadar arzulanamaz, değerli kılınamaz.

Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti, anayasacılık, yargının bağım-

sızlığı ve tarafsızlığı, eşitlik, özgürlük, güvenlik, vicdan ve diğer üstün

hukuk kural ve kavramları hemen hemen hepimizde olumlu ve saygın

duygular uyandırır. Hukuksal kural ve kavramlara yüklenen olumlu

anlamlandırmanın arkasında genellikle hukukla bağdaştırılan adale-

te duyulan saygı, sevgi, özlem ve inanç vardır. Adalete yüklediğimiz

üstün anlam ve saygınlık hukuka duyulan umudu ve güveni inanılır

kılarak hukuk kuralına iyilikle özdeş bir nitelik, daha ileriye giderek

meşruiyet zemini hazırlar.

Adaletsizlik karşısında duyulan adalet istenci, hayatın ve toplum-

salın sınır tanımaz karmaşıklığı içinde, ne olduğunu tam olarak bile-

mediğimiz, sezgilerimizle ulaşmaya çalıştığımız güçlü bir isteğe yol

açar.

1

Bu istek, insan varlığıyla özdeşleştiği gibi çoğu zaman hakka-

niyet, eşitlik ve özgürlük, bazen de güvenlikle anlamlandırılarak so-

mutlaştırılır. Adalet isteği, ülküselliğiyle yaşatılırken ötekileştirilenin

veya ezilenin iradesi, mağdur zihniyeti görünümünde kendini adalet-

sizlik üzerinden somutlaştırarak görünür kılar. Adalet, adaletsizliğin

içinden görünürken romantizm değil, acı, öfke, ceza, intikam, çıkarlar

veya vicdanın keyfiliğine atfedilen şefkat ve merhamet hissedilir. Bu

somutlaşma dünyanın gidişatının gösterdiği gibi sürekli yaşanır, bu

sürekliliğe katlanmak için perdeleme ve duyarsızlaştırma mekanizma-

ları oluşturulur.

Hukuk mekaniğinin insani olana yatkınlığı kadar, insani olanı

perdeleme işlevi gördüğünü biliyoruz. Hukuk işlevsel olarak haklar

düzeni kurarak önceden belirlenmiş bir siyasal ve toplumsal dengeler

sistemi oluşturur. Bu dengeler sistemi içinde hukuk, determinize edil-

miş, çıkarsal deneyimle kurgulanıp sınanmış mantığına uygun işler.

Ancak hukuk mekaniği, hukuku varedenin çıkarı veya yararına öz-

gülenip, hukukun işlevselliği ve anlamlılığı, baskın bir çıkarın güdü-

1

Adaletsizlik duygusu hakkında bkz. Mustafa Tören Yücel; Hukuk Felsefesi,

Turhan, 3. Baskı, Ankara 2009, s.243 vd..