

TBB Dergisi 2011 (97)
Mustafa Talat KUTLU
77
lediği formüllere indirgenerek, sınıfsal, oligarşik, militarist, monarşik
veya demokratik istemler, hukuk kuralını koyanın, hukuku içeriklen-
dirmesi ile sonlandırılır. Burada kuramsal olanla kılgısal olan arasında
ayrışma yaratılarak, büyük sözlerin ve anlamlandırmaların arkasında
yerel kılgı kendini baskın egemen zihniyetin güdümünde vareder.
Bu yapılanma tüm romantik çıkarımları olanaksız kılarken, aynı
zamanda bu dengesizlikten, acı halden çıkış noktası olarak hukuksal
romantizme geri dönüşü zorunlu kılar. Buradaki çelişkiyi ve geri dö-
nüşü anlayabilmek için hukuk ile onun gerçekliği, birey ile toplum,
siyasal olan ile insani olan, çoğunluk ile azınlık, üst yapının alt yapıyı
belirlemesi, kaba güç ile medeni güç, devlet ile sivil toplum, çıkar ile
yarar ve kamu, haklar ile yasa, özgürlük ile eşitlik ve yasak arasındaki
gerilimi görmeliyiz. Bu noktada, hukuk ile onun gerçekliği arasında-
ki hülyalı çelişkiyi hem anlamlandıran hem de yadsıyan hukuksal ro-
mantizmin yapısı üzerinde durmak kaçınılmaz hale gelir.
ROMANTİZM KAVRAMI
Romantizm, alışıldık biçimiyle edebi ve sanatsal bir görünüme sa-
hip olsa da, aslında başlı başına felsefi, teolojik, ekonomik, sosyolojik,
tarihsel, hukuksal, siyasal ve daha birçok ideolojik duruşu ve anlam-
landırmayı içinde barındıran önemli bir akımdır.
2
Romantizmin içe-
riksel çeşitliliği yanında, farklı öznel yönelim ve ayrışmaları mümkün
kılan ilginç bir yapısı vardır. Romantizm, geniş bir yaşamsal alanda
karşıt gibi görünen birçok fikir ve uygulamayı içinde barındırıp bü-
tünleştirdiği gibi birbiriyle çelişik, ancak içerik olarak birbirini kapsa-
yan farklı tarz ve uygulamaları kendi düzlemine alan bir yapıdadır.
Romantizm akımının klasik akıma tepki olarak ortaya çıktığı bili-
nir. Klasizm, 16. yüzyıl ile 18. yüzyıl sonları arasında etkisini gösteren,
daha çok soylular tarafından anlamlandırılan, monarşik ve aristokra-
tik mantık içinde hareket eden, geleneksel akıl üzerinden biçimlenen,
kalıplaşarak dinamizmini kaybetmiş bir akım olarak tanımlanır. Kla-
sizmin dayandığı monarşik ve aristokratik seçkinci toplumsal değerler
2
Michael Löwy, Robert Sayre; İsyan ve Melankoli Moderniteye Karşı Romantizm,
Versus, Çev. Işık Ergüden, İstanbul 2007, s.19.