Background Image
Previous Page  298 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 298 / 529 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (98)

İpek ÖZBEK SÖNMEZ

297

4. Kentin Gündemine Hak Temelini Yerleştirmek

Yukarıda, neo-liberal politikaların kentin planlanma sürecinde

ve kentsel yaşama ilişkin yarattığı sorunlar ve bu sorunlar karşısın-

da farklı grupların adalet çağrılarında bulunduğu ve adalet çağrıları-

nın çoğu kez ancak yargı yoluyla çözüme ulaşabildiğini tartışılmıştır.

Böylesi bir ortamda son dönemlerde kent planlama pratiğinin siyasi

yaklaşımlar doğrultusunda ve ekonomik baskılar altında; kamu yara-

rı, hakkaniyet, herkes için kaliteli yaşam hakkı gibi savunduğu değer-

lerin planlama gündemindeki yerinin giderek zayıfladığı, buna karşın

kentsel projeler üretimi yoluyla küresel yarışta kent parçalarına değer

kazandırmanın planlama gündeminin belirleyicisi olmaya başladığı

görülmektedir.

Planlama pratiğinin içinde bulunduğu bu karmaşık yapı içe-

risinde çeşitli tepkiler ortaya konulmaktadır. Söz konusu tepkiler,

toplumsal hareketler yoluyla parçalı bir yapı içerisinde sürece dahil

olmakta ve 1970’lerde tartışmaya başlanan

“kent hakkı”

kavramı ye-

niden gündeme gelmektedir. Özellikle, Dünya Kent Forumu, Dün-

ya Sosyal Forumu gibi ortamlarda tartışılan

“kent hakkı”

Brezilya’da

anayasal hak olarak da kabul edilmiştir. Brezilya temsilcileri küresel

forumlarda diğer ülkelerin de bu hakkı benimsemeleri için görüşme-

ler yapmaktadır.

“Kent hakkı”

konusunda çeşitli sivil toplum örgütleri

de çalışmalar yapmaktadır. Amerika’da 2007 yılında bir araya gelen

30 organizasyonun

“insan haklarını”

kentselleştirmek için bir çerçe-

ve oluşturduğunu belirtmiştir

17

. Çünkü söz konusu örgütlenmelerin

mücadele içinde oldukları konuların pek çoğunun (konut, ulaşım,

eğitim, kültür hakları vd...) kentler ile ilgili olduğunun farkına varıl-

mış, bu nedenle bu konuların ortak bir biçimde tartışılması, çözüm

için strateji kurulması gerektiği, ortak anlamda güç oluşturulmasına

değerlendirir.

Romanların yerleşik yaşama geçmeleri konusunda altı farklı örnek olayda

AİHM’ne başvurulmuştur, ancak söz konusu başvurularda da Romanların taşın-

mazları, planlama açısından karavanları ile yaşamaya uygun bulunmamıştır.

Söz konusu uygulamalar ve başvuruların sonuçları, Avrupa Konseyi Parlamen-

terler Meclisi önerilerinin, Avrupa Parlamentosu kararlarının, AGİT Ulusal Azın-

lıklar Yüksek Komiserliği ilke kararlarının, Romanların geleneksel yaşam alışkan-

lıklarını sürdürürken, kısmen yerleşik hayata geçmelerine izin vermediğini, diğer

kentliler ile bütünleşmelerine olanak tanımadığını ve yalnızca Romanlar için ta-

nımlanmış gettolarda yaşamak zorunda bırakıldıklarını göstermektedir.

17

Perera, Gihan, Claiming the Right to the City,

www.righttothecity.org