

Kent Planlama ve Adalet İlişkisinin Değişen İçeriği
298
ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. Sözkonusu örgütler, yerel gücün ulusal
gündemi ve bir gün küresel güneyi etkileyerek, evrensel adalet çağrı-
sında bulunabileceğine işaret etmektedir.
Böylelikle,
“Kent hakkı”
tartışmalarında
“İnsan Hakları”
gündemi-
ne kentleşme çerçevesinden bakılmaya çalışılmaktadır. Tartışmalarda
kent, bölge, ulus ve evrensel seviyelerde hak arayışlarının gündeme
gelmesi gerektiği belirtilmektedir. Evrensel haklar tüm insanların mi-
nimum haklarının sağlanmasının ötesinde, bu hakların hükümetler
tarafından da korunmasını öngörmektedir. Ancak Parnell ve Pieter-
se, kentsel evrensel hakların sağlanması konusu ile devletin rolünün
yeniden tanımlanması gerektiğini ve neo-liberal kentsel yönetim al-
ternatiflerinin açıkça ortaya konmasının gerektiğini vurgulamakta-
dırlar. Ayrıca demokratik hak arayışlarının, kentte sosyo-ekonomik
hak arayışından daha etkili olacağını savunmaktadırlar. Kent hakkı-
nın sağlanması konusunda güçlü devlet kapasitelerinin yaratılması
gerektiğini, kapsamlı planlar çerçevesinde yoksulların gereksinimle-
rini karşılayan ekonomik ve çevresel kurallar ile yoksulluğun sürdü-
rülebilir olarak azaltılması gerektiğini belirtilmektedir
18
. Ayrıca, kent
hakkının güçlü bir etik temelinin olması gerektiği; yerel, kent, kentsel
bölge, ulusal ve uluslar arası seviyelerde eşitsizliği azaltacak stratejik
hareketlerin her seviyede gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekil-
mektedir.
Parnell ve Pieterse (2010), insan haklarını savunan devleti geri ça-
ğırmaktadır. Kentsel Neo-Liberalizmden hak temelli sıçrama ile dev-
letin hizmetlerinin sunumunda ve desteğindeki rolünün yeniden ta-
nımlanması gerektiğini, planlamanın önemini, kamu yararını gözeten
planlamayı, kent ölçeğinde daha fazla yasal uygulama ve düzenleyici
reformlara ihtiyaç olduğunu, alan temelli ve hane halkı temelli çalış-
maların yoksullukla mücadelede fayda sağlamadığını vurgulamakta-
dırlar. Yeni reformlar ile kentler arasında gelirin yeniden dağıtımının
sağlanabileceğini, çapraz sübvansiyonların gerçekleştirilebileceğini
belirtirler.
18
Parnel,Susan, Pieterse,Edgar, The ‘Right to the City’: Institutional Imperatives of a
Developmental State, International Journal of Urban and Regional Research, Vo-
lume 34, s:146–62,2010