

Sermaye Piyasasında Manipülasyon
382
bir şekilde eksiltilen kişilerin bu tür zararlarını karşılama bakımından
yetersiz kalacaktır. Zira manipülasyon sonucu bir taraf kazanç sağlar-
ken diğer taraf malvarlığında haksız bir kayba uğramaktadır. Manipü-
latör uzun sürebilecek yargılamalar sonunda cezalandırılsa bile zarar
görenin zararı özel hukuk hükümleri çerçevesinde tazmin edilmez ise
manipülasyonla mücadele tam anlamıyla gerçekleşmemiş olur
68
.
Türk Sermaye Piyasası Hukuku’nda manipülasyonu düzenleyen
Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47. maddesi bir ceza hükmü de olsa
manipülasyondan doğan hukukî taleplerin de temel dayanağını oluş-
turur. Manipülasyondan doğan sorumluluğun temeli hile hükümle-
rine dayanır. Çünkü manipülatif işlemleri yapanların fiyatları yük-
seltmek, azaltmak ya da aynı seviyede tutmak için gerçekleştirdikleri
işlemler hileli nitelik taşırlar.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun aldatma başlıklı 36. mad-
desinde hile neticesinde akdedilen bir sözleşmenin akıbetinin ne ola-
cağı düzenlenmiştir. Buna göre manipülatif işlemleri gerçekleştiren
taraf, gerçekleştirdiği işlemler sonucunda bir sermaye piyasası aktö-
rüyle menkul kıymet alım-satımı gibi bir işlem yapmışsa 36. madde-
nin ilk fıkrası uygulanacaktır
69
. Bu fıkrada taraflardan birinin diğeri-
ni aldatması sonucu sözleşme yapılması hali düzenlenmiştir. Ancak
manipülasyonda asıl sorumluluk üçüncü kişinin hilesiyle sözleşme
yapılması halinde doğar ki bu durumda aynı maddenin ikinci fıkra-
sının uygulanması gerekecektir
70
. Görüldüğü üzere her iki durumda
da hile ile sözleşmeyi akdeden taraf sözleşme ile bağlı olmamakta-
dır. Ancak üçüncü kişinin hilesi söz konusu ise hile ile iradesi sakat-
lanan tarafla sözleşme yapan kişinin hileyi bilmesi ya da bilebilecek
durumda olması sözleşme ile bağlı olmamanın koşuludur
71
. Ancak
Borçlar Kanunu genel nitelikte bir kanundur ve bu kanunun getirdiği
ilkeler özellikli hukuk dallarının ihtiyaçlarını karşılayamayabilir. Bu
sebeple burada hileye uğrayan tarafın sözleşme ile bağlı olmamasını,
68
Manavgat, s. 175; Kütük, s. 150.
69
m. 36/1:
“Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması
esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir.”
70
m. 36/2:
“Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin
yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, söz�
leşmeyle bağlı değildir.”
71
Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 22. Bası, İstanbul 2011, s. 180-
181; Turgut Akıntürk/Derya Ateş Karaman, Borçlar Hukuku, 17. Bası, Ankara
2011, s. 58; Şahin Akıncı, Borçlar Hukuku Bilgisi, 5. Bası, Konya 2011, s. 102.