

Tıbbi Müdahalelerde Hekimin Aydınlatma Yükümlülüğü
392
Deontoloji Nizamnamesi
9
madde 13’te bu husus şöyle belirtilmiştir;
“…Tababet prensip ve kaidelerine aykırı veya aldatıcı mahiyette teşhis ve te�
davi yasaktır…” .
Bir diğer ifade ile hekim tıp biliminin kabul ettiği ilke
ve kurallara aykırı veya aldatıcı müdahalede bulunmamalıdır.
C. Kanunen Öngörülmüş Amaca Uygun Tıbbi Müdahale
Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi madde 13/3’de;
“…teşhis, tedavi
veya korunmak gayesi olmaksızın,…”
ve 2827 sayılı Nüfus Planlaması
Hakkında Kanun
10
madde 2/1’e göre nüfus planlaması amacıyla tıbbi
müdahalede bulunulabilir. Tıbbi müdahale, teşhis, tedavi, hastalık-
tan korunmak, hastalığı hafifletmek veya acıyı dindirmek ya da nüfus
planlaması amacıyla yapılabilir.
D. Aydınlatılmış Hastanın Rızası
Bir fiilin tıbbi müdahale olabilmesi için yukarıda sayılı üç şartın
yanında, fiili hukuka uygun hale getirecek olan şey; hastanın o müda-
hale hakkında bilgilendirilmesini de ifade eden aydınlatılmış olmasını
ve ilgiliden rıza alınarak fiilin gerçekleştirilmesi gerekecektir.
11
Rıza
fiili hukuka uygun hale geçirecektir.
12
2. AYDINLATMA
I. Aydınlatma Kavramı
Tıbbi müdahalenin hukuka uygun hale gelebilmesi için yukarıda
açıklanmış olan dört temel şartın gerçekleşmelidir. Müdahalenin hu-
9
13.01.1960 tarih ve 4/12578 sy. Bakanlar Kurulu Kararı, 23.01.1953 tarih ve 6023
sy. Kanuna dayanılarak çıkartılmıştır. (RG Tarih:19.02.1960, S. 10436 ).
10
RG Tarih: 27.05.1983, S. 18059.
11
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 6297/2541sy. kararına göre;
“... Yalnız bu rızanın huku�
ken geçerli olabilmesi için kişinin, sağlık durumunu, yapılacak müdahaleyi ve etkileri ile
sonuçlarını bilmesi, bu konuda yeteri kadar aydınlanması ve iradenin serbestçe açıklan�
ması gerekir. Bu itibarladır ki, ancak aydınlatılmış ve serbest irade sonucu verilmiş rıza,
hukuken değeri olan rızadır”
12
26.09.2004 Tarih ve 5237 sy. Türk Ceza Kanunu ( RG Tarih: 12.10.2004, S. 25611)
madde 26/2’ye göre;
“Kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına
ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza veril�
mez.”
.