Background Image
Previous Page  396 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 396 / 529 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (98)

Ş. Berfin IŞIK YILMAZ

395

• Verilen ilaçların kullanılışı ve olası aksi tesirleri,

• Hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hasta-

lığın yaratacağı sonuçlar,

• Verilen olası tedavi seçenekleri ve riskleri

24

konularında ay-

dınlatır.

Bunların yanında aydınlatmanın kapsamına, hastalığın teşhisi için

yapılacak girişimler, hastalığın olası sebepleri, tedavi seçenekleri

25

, te-

davinin şekli, süresi, hastalığın nasıl seyredeceği, müdahalenin amacı,

anlamı, müdahalede bulunulmadığı takdirde karşılaşılabilecek riskler

gibi önemli hususlar konusunda hasta bilgilendirilmelidir.

26

Kanaatimizce

aydınlatma

kavramı, hastayı, hastalığı, uygulanması

planlanan tanı ve tedavi yöntemleri ile diğer tanı ve tedavi seçenek-

leri, meydana gelebilecek muhtemel sonuçları, zamanı, söz konusu

işlemlerin sosyal ve ekonomik açıdan hasta üzerinde oluşturabilecek

etkileri ve işlemin yapılmaması ya da ertelenmesi halinde söz konusu

olabilecek sonuçları hakkında bilgilendirmek ve bu kapsamlı bilgilen-

dirmenin hasta tarafından yeterince anlaşıldığına dayanarak, sonunda

hastanın serbest iradesiyle önerilen tanı ya da tedavi yönteminin yapıl-

masını bilinçli ve gönüllü olarak kabul etmesi şeklinde ifade edilebilir.

yerine getirip getirmediği tartışılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm

kurulamaz…’’

denilmek suretiyle aydınlatmanın tam yapılmaması dolayısıyla ka-

rarı bozmuş ve bilirkişi incelemesi istemiştir.

Y13.HD 2008/10750 sy. kararında;

‘‘…Davalı, davacıyı müdahalenin komplikasyonları

konusunda aydınlattığını yazılı belge ile ispat edemediği gibi…’’

denilmek suretiyle he-

kimin hastasını tedavinin arz ettiği riskler konusunda da aydınlatması gerektiğine

değinilmiştir.

24

Y4.HD 1977/2541 sy. kararında;

“…Davalının, rızasının bulunduğu kabul edilse dahi

az yukarıda açıklanan şekilde muayenenin muhtemel sonuçları, riski davacıya bildirilme�

miştir… O halde nadiren de olsa bu böyle bir sonucun yani riskin meydana geleceği açık

olarak davacıya bildirilmeliydi. Olayımızda davalı hekim, aydınlatma görevini yerine ge�

tirdiğini, bütün veri ve sonuçları tıp bilimine uygun olarak davacının anlayacağı biçimde

bildirdiğini iddia ve ispat etmediğine göre meydana gelen ve Tük Ceza Kanunu’nda da

mayubiyet olarak nitelenen zararlı sonuçtan sorumludur…’’

denilmek suretiyle seçilen

tedavi yönteminin doğurması muhtemel riskli sonuç hakkında da hastanın aydın-

latılması gerektiği vurgulanmıştır.

25

Y10.HD 2003 / 4421 sy. Kararına göre;

“…Tedaviyi uygulayan doktorun, sigortalının

geçirdiği kaza nedeniyle oluşan yaralanmasında, öngörülen yöntemlerden daha tehlikeli

ve sonucundan emin olmadığı yönteme oranla riski daha az ve sonucundan emin olduğu

yöntemi seçme olanağı bulunmakla birlikte, bu konuda hastanın aydınlatılması, hastanın

kararı doğrultusunda tedaviyi sürdürme yükümlülüğü vardır…”

,

26

Hakeri, s. 139; Y. Çakmut Özlem,

“Tıpta Aydınlatma ve Rıza”

, Roche Sağlık Huku-

ku Günleri, 1. Bası, İstanbul 2007, s. 10.