

246
Ayşe, Terzi Mustafa veya Buldanlı Mehmet gibi
1
. Soyadı (ikinci adı),
zaman içinde yasalarla düzenlenerek özad ile birlikte kullanılması zo-
runlu kılınmıştır.
Soyadı kavramına tarihi gelişimi, işlevi, kazanılması, hukuki ni-
teliği açılarından bakıldığında, soyadının uzun yıllar sadece erkekler
için bir kimlik belirleme unsuru olduğu ve kadının soyadının genel-
likle ataya, babaya, kocaya bağlı olarak değiştiği
2
görülmektedir. Ka-
dınların tarih boyunca yaşamın birçok alanında olduğu gibi soyadı
bakımdan da görünmez kılındığına tanık olunmaktadır.
Ülkemizde Soyadı Kanunu’nun
3
kabul edilmesinden sonra kul-
lanılmasının yasal bir yükümlülük ve zorunluluk haline gelmesiyle
birlikte, soyadı bir kimsenin kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Bilindiği gibi, 1926 tarihli Medeni Kanun’da soyadının kazanılmasına
ve korunmasına ilişkin kurallara yer verilmişti, ancak soyadı taşıma-
yı zorunlu kılan bir yasal düzenleme bulunmamaktaydı. Daha sonra
1934 yılında Soyadı Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle soyadı kullan-
mak zorunlu hale gelmiş ve böylece Medeni Kanun’un soyadına iliş-
kin hükümleri uygulama alanı bulmuştur.
4
Bir kimsenin kimliğinin belirlenmesinde en önemli unsur olan so-
yadı,
vazgeçilemez, devredilemez ve feragat edilemez
,
kişiye sıkı surette bağlı
bir kişilik hakkıdır.
Soyadı üzerindeki hak,
mutlak haklardan
olması nede-
niyle herkese karşı ileri sürülebilen ve yasayla özel olarak korunan bir
haktır. Ancak, hukukumuz açısından soyadının bütün bu özellikleri
“
kadınlar”
açısından geçerli değildir. Diğer bir ifadeyle, hukuki nite-
liği açısından bir kişilik hakkı olan soyadının işlevi ve özellikleri 2001
tarihli Medeni Kanunu’nun 187. (1926 tarihli MK. 153.) maddesinde
görüleceği gibi sadece erkekler için geçerli olmakta, “
medeni halindeki”
1
Ayrıntılı bilgi için bkz. MOROĞLU Nazan,
Kadının Soyadı,
(Beta yayını), İstanbul
1999, s. 17-23.
2
De BEAUVOIR Simone, Kadın - Evlilik Çağı II, çev. Bertan Onaran, 6. Baskı,
İstanbul 1986, s. 31 vd. Yazar; “ Evlilik siyasal, hukuksal ve ahlâksal açıdan bir
yasa, sözleşme, kurum sayılabilir… Erkeklerin çoğu evlenirken, soylarını devam
ettirmeyi…düşünür..” diyerek 1900’lerin başında yasalarda yer alan soyadı kuralı
ile bağlantı kurmaktadır
.
3
21.6.1934 gün ve 2525 sayılı Soyadı Kanunu. Kanuna göre, her Türk öz adından
başka soyadını da taşımak zorundadır ve soyadı seçme görevi ve hakkı evlilik
birliğinin başkanı olarak kocaya âittir.
4
KÖPRÜLÜ Bülent; Medeni Hukuk Genel Prensipler, Kişinin Hukuku, İstanbul,
1984, s. 306; ZEVKLİLER Aydın, Medeni Hukuk, Kişiler Hukuku, 4. Bası, Ankara
1995, s. 353-358.