

395
sahiptir(TMK m. 239). Eşlerin veya mirasçılarının birbirlerine karşı
açacakları artık değere katılma alacağı ve değer artış payı davasında
dava açma süresi yasada gösterilmemiştir. TMK 241. maddedeki dü-
zenleme özel bir durumu; sadece 3. kişilere karşı açılacak davalardaki
süreyi göstermektedir. Mal rejiminin boşanma ile sona ermesi nedeni
ile açılan artık değere katılma alacağı davasında dava açma süresi; ha-
len bu davaların temyiz incelemesini yapmakla görevli bulunanYargı-
tay 8. Hukuk Dairesince “bir yıllık zamanaşımı” süresi olarak uygu-
lanmaktadır. Bir yıllık sürenin başlangıcı da boşanmaya dair kararın
kesinleştiği tarih olarak kabul edilmektedir.
7
Eşler yabancı ülkemahkemesinde boşanmışlar ve karar Türkiye’de
tanınmış veya tenfiz edilmiş ise artık değere katılma alacağı yönünden
dava açma süresi ne zaman başlayacaktır? Yargıtay 8. Hukuk Dairesi
bu sürenin yabancı mahkemenin boşanmaya dair kararının o ülkede
kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı görüşündedir.
8
Son olarak; Mal rejiminin ölümle sona ermesi ve sağ kalan eşin
miras hakkı yanında ayrıca edinilmiş mallara katılma rejiminden kay-
naklanan değer artış payı alacağı veya artık değere katılma alacağının
da bulunması halinde, hangisinin önceliği olduğu konusu üzerinde
durulmalıdır. Sağ eşin mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı tere-
kenin borcu olduğundan öncelikle bu borcun ödenmesi gerekecektir.
Sağ eşin miras payı daha sonra kalan tereke miktarı üzerinden belirle-
necektir.
9
7
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/802E. 3138K. 10. 06. 2010 tarih; Yargıtay Kararlar
Dergisi Cilt 37, Sayı 3, s. 425-428
8
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/1855E. 3896K. 13. 07. 2010 tarih; Yargıtay Kararlar
Dergisi Cilt 37, Sayı 2, s. 4243-245
9
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/1293E. 1521K. 11. 03. 2011 tarih; Yargıtay Kararlar
Dergisi Cilt 37, Sayı 9, s. 1610-1613