

394
durumunda bilirkişi incelemesinde bu hususların değerlendirilebil-
mesi mümkün olabilecektir.
c) Usulüne uygun açılmış karşı dava veya birleşen dava yoksa da-
valının; alacak ve buna bağlı “takas” talebi dikkate alınamaz.
d) Artık değere katılma alacağı hesabında mevcut olan edinilmiş
malların “tasfiye” tarihindeki sürüm (piyasa) değerleri esas alınır.
”Tasfiye tarihi değeri”, Yargıtay uygulamasına göre; bu davanın karar
tarihine en yakın tarihteki değeridir. Edinilmiş mallara hesapta ekle-
necek değerler (TMK m. 229) varsa, malın devredildiği tarihteki değeri
esas alınacaktır (TMK m. 235).
Eşler mal rejimi sözleşmesi ile; değer artış payı veya artık değere
katılma ile ilgili başka bir esas da kararlaştırabilirler (TMK m. 227-237).
Değer artış payı davası ve artık değere katılma alacağı davası da
nispi harç ve nispi vekalet ücretine tabidir. Talep bulunması halinde
faize bu iki davada da ancak “tasfiye tarihin”den (Karar tarihine en
yakın tarih) itibaren hükmedilebilir.
Değer artış payı davası ile artık değere katılma alacağı davasında
da görevli mahkeme aile mahkemesi olup yetkili mahkeme TMK 214.
maddede gösterilmiştir. Buna göre;
a)Mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölenin son yerle-
şim yeri mahkemesi,
b)Boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılı-
ğına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan mahkeme,
c)Diğer durumlarda ise davalı eşin yerleşim yeri mahkemesi yet-
kilidir.
Aile konutu ve ev eşyası ile ilgili TMK 240. maddedeki düzenleme;
edinilmiş mallara katılma rejiminin “ölümle” sona ermesi durumunda
ve sağ eşin “artık değere katılma alacağının” belirlenmesi halinde uy-
gulanacak bir maddedir. Mal rejiminin boşanma veya ölüm dışındaki
başka bir nedenle sona ermesi durumunda bu madde hükmünün uy-
gulanması mümkün değildir.
Artık değere katılma alacağı ancak para olarak talep edilebilir.
Şayet borçlu dilerse para dışında “ayın” olarak da ödeme hakkına