Background Image
Previous Page  391 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 391 / 521 Next Page
Page Background

390

onarılması, iyileştirilmesi, korunması ve benzer amaçlar için harcanan

para, emek, malzeme olabilir. Örneğin bu katkı; davacının maaşını, üc-

retini, serbest meslek kazancını davalıya vermesi, banka borcunu, ko-

operatif üyeliği aidat ve taksitlerini ödemesi, ziynet eşyalarını vermesi

ve benzer bir çok değişik şekilde olabilir.

Bu davanın hukuki dayanağını; 743 sayılı önceki Medeni Kanunu-

muzun hükümleri, Borçlar Kanunu hükümleri ve Yargıtay kararları

oluşturmaktadır.

Bazı bilirkişi raporlarında ve bu raporlar esas alınarak oluşturulan

kararlarda; bu davanın “değer artış payı davası” (TMK m. 227) ile ka-

rıştırıldığı gözlenmektedir. Her iki davanın dayanağını da davalının

mülkiyetinde bulunan bir malın edinilmesi, iyileştirilmesi, korunma-

sında davacının karşılığını almadan yaptığı katkı iddiası oluşturuyor

ise de; aralarında bazı farklar mevcuttur. Bu dava hakkında ki uygula-

ma kısaca şöyledir;

a) Önce davacının iddiasını kanıtlaması gerekecektir. Davacının

yaptığı katkının nasıl ve ne şekilde olduğu, miktarı, tanık dahil her

tür delille kanıtlanabilir. Mal rejiminin başladığı tarihten, dava konusu

malın edinildiği tarihe kadar tarafların gelirleri de dikkate alınmak su-

retiyle tüm deliler toplandıktan sonra davacının katkısı belirlenmeye

çalışılacaktır

b) Daha sonraki aşamada; dava konusu taşınmazın edinildiği ta-

rihteki değerine göre davacının yaptığı katkının oranı rakamsal olarak

bulunacaktır. Örneğin %30, %50 gibi. Katkı oranı bulunurken 743 sa-

yılı önceki Medeni Kanunumuzdaki “kocanın, karısının ve çocukların

infak ve iaşesi ile sorumlu olduğuna ilişkin 152. madde hükmünün

uygulanması ve buna göre kadının katkı oranının hakkaniyete uygun

tespit edilmesi gerekecektir.

c) Son aşamada ise bulunan “katkı oranı” dava konusu taşınma-

zın’’ dava tarihindeki’’ değeri ile çarpılarak, davacı lehine hükmedile-

cek katkı payı alacağı belirlenecektir.

Katkı payı alacağı davasında görevli mahkeme aile mahkemesi,

yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki

kesin yetki niteliğinde olmadığından mahkeme tarafından resen dik-

kate alınamaz. Ancak davalının süresinde ve usulüne uygun yetki iti-

razı mevcut ise mahkeme tarafından incelenip değerlendirilir.