

TBB Dergisi 2012 (99)
Yargıtay Kararları
479
Üçüncü kişi banka, müvekkili bankanın Manisa Şubesi nezdinde
borçluya ait hesapta bulunan ve müvekkiline ait kredi borcundan do-
layı rehinli olup, blokede tutulan paranın fiilen haczedilip icra dosyası-
na gönderilmesinin yerinde olmadığı iddiası ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemenin davanın reddine ilişkin hükmü davacı vekilinin
temyiz üzerine Özel Dairece yukarda başlık bölümünde yer alan se-
beplerle bozulmuştur. Mahkemece önceki kararda direnilmiş; hükmü
temyize davacı vekili getirmiştir.
Direnme yoluyla H.G.K.’nun önüne gelen uyuşmazlık; 3167 Sayı-
lı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması
Hakkında Kanun ( Mülga ), 5941 Sayılı Çek Kanunu ve davacı ban-
ka ile borçlu müşteri arasında imzalanan çerçeve sözleşme gereğince
borçlunun karşılıksız çek sebebiyle bankanın yasal sorumluluğundan
kaynaklanan riskinden dolayı müşteriye ait olup da bankada bulunan
her türlü sermaye piyasası araçları üzerinde bankanın rehin, hapis,
takas ve mahsup hakkı olup da bankada bulunan her türlü sermaye
piyasası araçları üzerinde bankanın rehin, hapis, takas ve mahsup hak-
kı olup olmadığı ile bankanın alacağının muaccel hale gelip gelmedi-
ği giderek davacı bankanın istihkak isteminin yerinde olup olmadığı
noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından konuyla ilgili genel olarak ya-
sal düzenlemelere değinilmesinde yarar vardır:
Genel anlamıyla rehin; alacaklının alacağını teminata bağlamak
için borçlunun veya üçüncü kişinin mal varlığı üzerinde kurulan sı-
nırlı bir ayni haktır. Hapis hakkı ise; Türk Medeni Kanunu’nun 950.
maddesinde hükme bağlanmış olup borçlunun taşınır mallarına ve
kıymetli evrakına onun onamıyla zilyed bulunan alacaklının muaccel
olan ve bu eşya ve evrakla doğal bir bağlantısı bulunan alacağının te-
minatı olarak alıkoyma ve paraya çevirme yetkisi veren bir ayni hak-
tır. İleride doğabilecek bir alacağın güvenceye bağlanması için ipotek
kurulabileceği kabul edilmiş ise de taşınır rehininde böyle bir hüküm
bulunmamakta olup öğretide ileride doğacak ve koşula bağlı alacakla-
rın da taşınır rehini ile güvence altına alınabileceği ileri sürülmektedir
( Doğrusöz M. Edip, Karahacıoğlu Ali Haydar, Altan Mehmet, Türk
Hukukunda Rehin, Ankara 1996, s 12 ).